"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/15 E., 2023/1205 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/822 E., 2020/210 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin kadına hakaret ve tehdit ettiğini, erkeğin kadını ... isimli kızla aldattığını iddia ederek asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının çalıştıkları çiftliğin sahibi ile erkeği aldattığını iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına şiddet uyguladığı, bu şiddet nedeniyle kadının dişlerinin kırıldığı, ayrıca erkeğin kadına küfür ettiği, her ne kadar erkeğin, ... isimli kişi ile kendisini aldattığı iddia edilmişse de tarafların bu olaydan sonra barışıp evliliği devam ettirdikleri, kadının ise; güven sarsıcı davranışta bulunduğu bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur değerlendirmesi, yoksulluk ve tedbir nafakası miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; kusur değerlendirmesi, yoksulluk ve tedbir nafakası miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulünün doğru olup olmadığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Mahkemece, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davalı erkeğin; GSM kayıtlarından 2016 yılı Ağustos ayından 2016 Aralık ayına kadar ... isimli kişi ile çok sık görüştüğü, ancak kadının bu dönemdeki erkekle ... isimli kişi arasındaki görüşmeleri öğrendikten sonra bir müddet erkeği affederek evlilik birliğine devam ettiği tanık beyanları ile anlaşılmışsa da; yine GSM kayıtlarından erkeğin 2017 Ocak ve Nisan ayları arasında ... ile görüşmediği ancak 2017 Nisan ayından iş bu dava açılıncaya kadar görüşmelerin yeniden başladığı ve hatta ortak çocuk tanık ...'ün ifadesinden kadının her tartışmada ... ile ilgili tartışma çıkarttığı bu haliyle erkeğin 2017 Nisan ayından sonra ... ile görüşmeye devam ettiği ve kadının her tartışmada ... ile erkeğin mesajlaşmalarından yakındığı bu haliyle devam eden güven sarsıcı davranışı affettiğinden söz edilemeyeceğinden erkeğin de güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. paragrafta açıklandığı üzere davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın yararına 4271 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluşmuştur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurların ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi sonucu kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, davacı-avalı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, davacı-davalı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.