"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/198 E., 2023/408 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına maddî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını ve boşanmaya karar verilecek ise kadının kusurlu olduğunu iddia ederek; davanın reddine karar verilmesini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini ve erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2019 tarihli ve 2018/513 Esas, 2019/831 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda son yıllarda eşi ile sosyal ortamlara katılmayan, cimri davranan, kadının sahibi olduğu kreş için yapılan masrafları kadından tahsil eden ve çöpten topladığı eşyaları ortak konuta ve kadının kreşine götüren erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Erim ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebi ile erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ve maddî tazminat ile nafakaların miktarı; davalı erkek vekili tamamı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2020/32 Esas, 2022/1415 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi sebebiyle kadının manevî tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğu ve kararın sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; kadının reddedilen manevî tazminat ile maddî tazminatın ve iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı; davalı erkek vekili tamamı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 12.12.2022 tarihli ve 2022/8223 Esas, 2022/10315 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; maddî tazminatın miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun kesinleştiğini, erkeğin ekonomik durumun iyi olduğunu, kendisine ait apartmandaki dairesinde yaşadığını, emekli mühendis olduğunu ve bilirkişilik yaptığını ve kararın bu nedenle usul ve kanuna uygun olmadığını beyanla; kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu, kadının maddî durumun erkekten iyi olduğunu, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının fazla olduğunu ve kararın bu nedenle usul ve kanuna uygun olmadığını beyanla; kesinleşen hususlar ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sair yönler bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olmakla, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesince bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat az olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak kadın yararına daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.