"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1066 E., 2022/1405 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/607 E., 2022/210 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 08.11.1987 tarihinde evlendiklerini, davalının babasına ait 1030 parsel sayılı taşınmazın 700 metre karelik kısmına taraflar nişanlıyken davacı tarafından tüm masrafları karşılanarak 8 odalı pansiyon inşa edildiğini, taraflar evlendikten sonrada davacının yine tüm masrafları kendisi karşılayarak pansiyona 8 oda daha ilave ettiğini, tarafların pansiyonu 1989 yılında işletmeye başladıklarını, 31.12.1996 yılına kadar pansiyonun davacı adına kayıtlı olarak işletildiğini, bu tarihten sonra ise davalı eşinin Bağkurlu olabilmesi adına işletmenin davalıya devredildiğini, davalının 05.06.2017 tarihinde davacıya karşı boşanma davası açtığını, taraflar arasındaki katkı payı davasının ise 2021/396 esas sayılı dosyasında devam ettiğini, davalının boşanma davası açıldıktan sonra da pansiyon ve apartı işletmeye devam etmiş olmasına rağmen binanın maliki olan davacıya gelirden pay vermediği gibi herhangi bir kira ya da kullanım bedeli de ödemediğini iddia eden davacı vekilinin 1030 parsel sayılı taşınmazın 700 metre karelik kısmına yapılan pansiyonun 05.06.2017 tarihinden dava tarihine kadar davalı tarafından işletilmesi sebebiyle elde edilen gelirinin tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL alacağın gelirlerin elde edildikleri tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 1985 yılında nişanlandıklarını, davacının, davalının babasına ait taşınmaz üzerine konut amaçlı 4 odanın sadece kaba inşaatını yaparak kapı ve pencerelerinin taktığını, tarafların 1987 yılında evlendiklerini ve aynı yıl davalının babasının vefat ettiğini, davalıya babasından kalan taşınmaz bakımından davacının davalıdan vekâletname alarak birçok taşınmazı sattığını, taraflar evlendikten sonrada 4 odanın üzerine 7 oda daha yapıldığını, bu 7 odanın yapılmasında davacının maddî bir katkısının bulunmadığını, masrafların davalıya ait taşınmazların satımı neticesinde elde edilen gelirden karşılandığını, davalının davacıya karşı 2017 yılında boşanma davası açtığını, dava açtıktan sonrada 4 oda daha yaptığını, davalının 1996 yılından buyana kendisine ait pansiyonu işlettiğini, işletmeye davacının bir katkısının bulunmadığını, aksine davalıya maddî olarak büyük zarar verdiğini, davacının talepleri arasında çelişki bulunduğunu, davacının Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/396 esas sayılı davasında dava konusu işletme için katkı payı alacağını talep ettiğini, böyle bir dava açıldıktan sonra davalıdan işletmenin gelirini talep etmesinin doğru olmadığını, derdestlik itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemelerinin 2021/396 esas sayılı dosyasının taraflarının, eldeki dosyanın tarafları ile aynı olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde ... İlçesi ... Mahallesi yeni 1030 parselin 700,00 m2'lik kısmına kurulu pansiyonun müvekkili tarafından inşaa edildiğini, işletme ruhsatının 31.12.1996 tarihine kadar müvekkilinin adına olduğu, bu tarihten sonra pansiyonun işletmesinin davalıya devredildiğini, boşanma davasının açıldığı 2017 yılına kadar da pansiyonun beraber işletildiğini, tarafların boşandığını, boşanma davasının açılmasından sonra davalı tarafın pansiyondan gelen gelirden müvekkiline ödeme yapmadığını, müvekkilinin pansiyona yaptığı katkılar sayesinde pansiyonun değerlenip işletilerek para kazanıldığı, pansiyon işletmesinin değerini, müşteri portföyünü yıllarca çalışarak müvekkil sağladığını beyanla, müvekkilinin yaptığı katkılar sonucunda işletmenin dava tarihi itibariyle değerinin yarısını talep ettiği, dosyanın halen derdest olduğu ve yargılamanın devam ettiğinin anlaşıldığı, 6100 sayılı Kanun'un 114/1-ı maddesi gereğince aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartlarından olduğu gerekçesi ile davanın derdestlik sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafınan istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2021/396 esas sayılı dosyanın boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile son bulan mal rejiminin tasfiyesine yönelik olduğu, boşanma davası açıldıktan sonraki taleplerin ayrı bir davanın konusunu oluşturduğunu, derdestlik koşullarının oluşmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca taraflar arasında görülmekte olan Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/396 Esas sayılı dava dosyasında, davacının ortaklığa yaptığı katkı nedeniyle işletmenin değerinin yarısını talep etmesinin, adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olmasına, dolayısıyla adi ortaklığın tasfiyesini de kapsayan dava devam ettiğine göre, bu dava ile talep edilen hususların da tasfiyenin konusunu oluşturmasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde öne sürdükleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Eşler arasında görülen alacak davasında derdestlik nedeniyle usulden ret kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.