"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/853 E., 2015/963 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesine ekli boşanma protokolü uyarınca davalı kadın ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın da duruşmada davacı ile boşanma protokolü şartları uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı, tarafların evliliğinin bir yıldan fazla sürdüğü, tarafların mahkeme huzurunda boşanma iradelerini serbest ve hür bir iradeyle belirttikleri, boşanma ve boşanmanın mali sonuçları ve ortak çocuğun velâyeti hususunda anlaştıkları, taraflarca bu konudaki düzenlemenin mahkemece uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için 100,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden maddî ve manevî tazminat, nafaka, eşya, menkul ve gayrimenkul mal talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın; karardan sonra davacı ile barıştıklarını, bir çocukları daha olduğunu, davacı erkeğin kendisine şiddet uyguladığını, çekişmeli boşanma davası açıp tazminat talebinde bulunduğunu belirterek anlaşmalı boşanmanın iptalini, açmış olduğu çekişmeli boşanma davasının kabulünü istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Mahkeme tarafından anlaşmalı boşanmaya dair verilen kararın uzun bir süre sonra tebliğe çıkartılmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olup olmadığı, tarafların evlilik birliğinin devam ettiği iddiasının değerlendirilmesi gerekip gerekmediği ve davanın reddine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun`un 2 inci maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
Davacı erkek tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 07.07.2015 tarihli kararla tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan sekiz yıl geçtikten sonra tebliğe çıkartılmış, 03.07.2023 tarihinde davalı kadına tebliğ edilmesi üzerine, davalı kadın süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı kadın temyiz dilekçesinde karardan sonra davacı erkek ile beraber yaşamaya devam ettiklerini, hatta bir çocukları daha olduğunu belirterek boşanma kararının bozulması gerektiğini ileri sürmüştür. Tarafların nüfus kaydına bakıldığında karardan sonra 02.03.2017 tarihinde ... adlı bir çocukları olduğu anlaşılmıştır. Kararın sekiz yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. 4721 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.