"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/774 E., 2023/811 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1034 E., 2021/312 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının alkol bağımlılığı olduğunu ve tedaviyi kabul etmediğini, müvekkiline fiziksel, duygusal, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet uyguladığını, davalının müvekkiline küfür ve hakaret ettiğini, çocuklar ile ilgilenmediği gibi davalının pek kötü muameleleri nedeniyle çok etkilendiklerini, davalının beyanlarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının her ailede olabilecek sorunları gereğinden fazla büyüterek, müvekkilini kötüleyerek istediği amaca ulaşmak niyetinde olduğunu, davacının sadece kendi bakış açısına göre hareket ettiğini, çocukların ve müvekkilinin sağlığını ve mutluluğunu görmezden geldiğini beyanla davanın reddine, boşanma halinde ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının sık sık alkol kullanarak sarhoş duruma geldiği, davacıya karşı hakaret ve küfür ettiği, davalının çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmediği ve babalık görevini de ihmal ettiği, davalının davacıya şiddet uyguladığına dair bizzat görgüye dayalı tanık beyanının bulunmadığı, fakat davalının davranışları nedeniyle davacının ve çocukların psikolojilerinin olumsuz etkilendiği, tarafların yaklaşık dört, dört buçuk yıldır ayrı yaşadıkları, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalının ise aksini ispata yarar yeterlilikte somut deliller sunamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir, ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı lehine 8.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin maddî gerçeğe uygun ve yerinde olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, davacı ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakasına karar verilmesinin ve miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, tarafların çocuklarının anne yanında kalması nedeniyle alıştığı ortam ve sosyal inceleme raporu değerlendirildiğinde, çocukların üstün yararı gereği velâyetinin anneye verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları, davacının boşanma ile mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında çocuklar lehine iştirak nafakasına, davacı lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesinde bir yanlışlık olmadığı gibi, aleyhe hüküm verme yasağı gereğince miktarlarının da hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.