Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7617 E. 2024/4243 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1139 E., 2023/1127 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/31 E., 2021/339 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, eşinden gördüğü hakaret, şiddet ve birlik görevini yerine getirmemesi hareketleri karşısında 20.05.2018 tarihinde aile konutunu terk ettiğini, erkeğin şans oyunları oynadığını, kadını tehdit ettiğini, ortak çocukla birlikte kadını evden kovduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını ve oynadığı şans oyunları nedeniyle aile bütçesine zarar verdiğini, kadının ziynet eşyalarını bozdurarak erkeğin yapmış olduğu borçları kapatmak zorunda kaldığını, ortak çocuğun ihtiyaçlarına ve bakımlarına katkıda bulunmadığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yine kadın yararın 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının özel zevkleri nedeniyle evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının birçok kere erkeğin ailesine karşı saygısız ve örf adetlere uymayan davranışları olduğunu, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin hediye olarak almış olduğu ziynet eşyalarını erkekten habersiz olarak sattığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evin giderlerine katkısının olmadığı, maddî sorumluluklarını yerine getirmediği, sıklıkla kahveye gittiği ve şans oyunları oynamak suretiyle yüksek miktarda borca girdiği, eşine "Ulan Gerizekalı, S... git, ağzına çakarım senin, manyak manyak konuşma, defol git lan mal, küçük beynini yorma sen" şeklinde mesajlar ile hakaret içeren söylemlerde bulunduğu, davacı-karşı davalı kadının ise evde düzenli olarak yemek yapmadığı, kıyafetleri düzgün olarak ütülemediği, erkeğin ailesini istemediği, onlara karşı saygısız davrandığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, babası ile arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir, 800,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, tarafların gelirlerinin birbirine denk olması nedeniyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ortak konutun ihtiyaçlarını karşıladığının dosyaya sunulan faturalarla sabit olduğunu, erkeğin sıklıkla kahveye gittiği yönünde yüklenen kusurun hatalı olduğunu, bu iddianın tanık beyanları ile çürütüldüğünü, erkeğin kadına yolladığı mesajlardan sonra evliliğin devam ederek bu kusurun af kapsamında kaldığını, erkeğin şans oyunlarına çok düşük bir bütçe ayırması nedeniyle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığını, kullanılan ihtiyaç kredisinin erkeğin borçlarını kapatmak için mi kullanıldığına ilişkin mahkemece değerlendirme yapılmadığını, kadının lüks ihtiyaçlarının aile ekonomisini zora soktuğunu, şans oyunlarına ilişkin olarak alınan facebook ekran görüntülerinin hukuka aykırı değil olduğunu, kadının ortak konutu terk ettiğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin giderlerine katkı sağlamadığını ileri sürerek kararın asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü, kadın yararına tazminat ödenmesine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile gerçekleşmiş ise miktarların fahiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.