"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3252 E., 2022/3562 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Boyabat Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/91 E., 2022/500 K.
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar gerekçesine göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini ve taraflar arasındaki geçimsizlik sebebiyle 2015 yılında açılan dava ile boşanmalarına karar verildiğini, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde alındığını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, davacı kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkının bulunduğunu, dava konusu taşınmazın edinilmesine, iyileştirilmesine katkıda bulunduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz alınırken davacı kadının annesinden de ziynet eşyası alındığı aynı zamanda davacı kadına ait ziynetlerinin de bozdurulduğunu, kuyumcuda bozdurulan 45.532,00 TL'lik altınların davacı kadının annesi tarafından gönderilen altınlar olduğunu, 111.150,00 TL'lik kısım ise tarafların ortak birikimi ile alınan altınlan olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; davanın 224.686,49 TL üzerinden kabul edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; öncelikle davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Sinop Aile Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı kadının, dava konusu taşınmazın edinilmesine ya da iyileştirilmesine herhangi bir katkısının olmadığını, dava konusu taşınmazın 192.500,00 TL bedelle alındığını ve ödemelerin taşınmazın satıcısına peyder pey ödendiğini, bu ödemeler arasında 06.02.2013 tarihli 45.532,00 TL ödeme ile yine aynı tarihte yapılan 111.150,00 TL'lik ikinci ödemenin davalı erkeğin annesi tarafından yapıldığını, 111.150,00 TL'lik ödemenin yapılabilmesi için davalı erkeğin annesinin ziynetlerini bozdurduğunu, dava konusu taşınmazın satım bedelinin 30.000,00 TL'lik kısmının ise davalı erkeğin arkadaşı ... isimli kişiye verdiği borç paranın davalı erkeğe ödenmesi ile karşılandığını, ... isimli kişiye davalı erkek tarafından verilen borç paranın tarafların evlilik tarihinden önce verildiğini, dava konusu taşınmazın 35.818,00 TL'lik kısmının davalı erkek tarafından ödendiğini, davacı kadının herhangi bir katkısının olmadığını, davacı kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının düğün borçları sebebiyle bozdurulduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2021 tarih ve 2018/713 Esas, ve 2021/493 Karar sayılı kararı ile davacı tarafından dava konusu taşınmazın alımı sırasında ne miktarda ve nasıl katkı yaptığının ispatlanamadığı, her ne kadar davacı tanıkları, taşınmazın alımı sırasında davacı kadının anne ve babasına ödenen kamulaştırma bedeli olan 45.000,00 TL'nin davacı kadına verildiği belirtilmişse de banka dekontlarının 2014 yılına ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın ise 2013 yılında alındığı, ayrıca iddiaya konu altıların bozdurulduğu ve taşınmazı satan kişiye parasının gönderildiğine dair delil de sunulmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 14.01.2022 tarih ve 2021/2873 Esas, 2022/112 Karar sayılı kararı ile somut uyuşmazlık incelendiğinde; tasfiye konusu taşınmazın, 25.01.2013 tarihli "Taşınmaz Mal Satış Sözleşmesi" ile 192.500,00 TL'ye alındığı, davalı erkeğin annesi tarafından 110.000,00 TL ödeme yapıldığı yine davalı erkeğin annesine ait olan ve damadı ...'in hesabında bulunan 45.532,00 TL'nin ise müteahhitin hesabına havale edilmesi sureti ile ödendiği, 30.000,00 TL'sinin ise davalı erkeğin evlenmeden önce borç verdiği, borçlu ...'nın borcunu ödemesi nedeni ile taşınmazın alımında kullanıldığının tanık beyanları ve banka dekontları ile sabit olduğu, davalının annesi tarafından yapılan ödemelerin bağış niteliğinde olduğu ve davalı erkeğin kişisel malı olduğu, yine davalı erkeğin evlenmeden önce verdiği 30.000,00 TL borcun ev alınırken iade edilmesi nedeni ile bu miktar yönünden de davalı erkeğin kişisel malı olduğunun kabulü gerektiği, taşınmazın 192.500,00 TL'ye satın alındığı, kalan miktarın da davalı erkek tarafından ödendiği, davalı erkek tarafından ödenen bu miktar üzerinde davacı kadının katılma payı alacağının mevcut olduğu, taşınmaz için yapılan ödemelerin tamamının davalı erkeğin kişisel malı olarak kabul edilmesinin isabetli olmadığı, taraflar arasında satış bedeli üzerinde herhangi bir ihtilaf olmadığından satış bedelinin (edinme tarihindeki bedel) 192.500,00 TL olduğu, bu bedele davalı erkeğin kişisel malı kabul edilen (45.532+110.00+30.000=185.532 TL) paranın oransal karşılığının bulunması gerektiği, belirlenen bu oran ile karar kaldırılmakla 2019 yılında belirlenen ve hangi ay olduğu da tam olarak tespit edilemeyen rayiç değer olarak belirlenen değerin güncelliğini yitirdiği, taşınmazın dava tarihindeki durumuna göre kaldırma kararı sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki belirlenecek piyasa sürüm (rayiç) değeriyle çarpılması sonucu davalı erkeğin denkleştirme alacağını bulmak ve bulunan bu miktarın taşınmazın kaldırma kararı sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki piyasa sürüm (rayiç) değerinden düşülmesinden sonra kalan miktarın yarısının davacı kadının katılma alacağı olduğunu değerlendirmek, bu hususta gerekirse konusunda uzman hesap bilirkişisinden denetimine açık gerekçeli rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar gerekçesine göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına kesin olmak üzere karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2012 yılında evlendiği, 17.04.2018 tarihli kararla boşandıkları, tahkikat sırasında dava konusu Sinopi İli ... 286 ada 20 parsel 8 numaralı bağımsız bölüm satışına ilişkin satış sözleşmesi, taraflara ve evin satın alındığı müteahhite ait banka kayıtları tüm bilgi ve belgelerin dava dosyası arasına alındığı, kolluk aracılığı ile yapılan sosyal ekonomik durum araştırması rapor alındığı, tanık beyanlarının alındığı, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadının evlilik birliği içerisinde satın alınan dava konusu taşınmazın alınmasına kısmen katkıda bulunduğu, hesap uzmanı bilirkişisinden rapor alındığı, davacı vekilince, ıslah dilekçesinin dava konusu taşınmazın dava tarihindeki güncel değerinin yarısı üzerinden verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 20.717,63 TL katılma alacağının 23.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde alındığı, davacı kadının evlilik birliği içerisinde çalıştığı ve taşınmazın alımında maddî katkısı olduğu, dinlenen tanık beyanları uyarınca davacı kadının anne ve babasının da taşınmaz alınırken maddî katkıda bulunduğu, eksik inceleme ile karar verildiği, ziynet eşyalarının bozdurulduğu iddia edilen iş yerlerine müzekkere yazılarak iddianın teyit edilmediği belirtilerek; reddedilen kısım yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı kadının herhangi bir alacağının olmadığı, davanın tümü ile reddi gerektiği, reddedilen kısım yönünden davalı erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin ise hatalı olduğu belirtilerek; kabul edilen kısım ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 23.05.2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmişse de faize 14.06.2022 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği, yargılama sırasında davalı erkeğin kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiği, reddedilen kısım üzerinden davalı erkek yararına nispi vekâlet ücreti verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılarak maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 20.717,63 TL katılma alacağının 14.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davalı yararına 20.717,63 TL nispi vekâlet ücreti takdirine, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle reddedilen kısım ve vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, ispat yükü, eksik araştırma, vekâlet ücreti ve davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dava, katılma alacağı istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesi gönderme kararından sonra İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; tarafların 2012 yılında evlendiği, 17.04.2018 tarihli kararla boşandıkları, tahkikat sırasında dava konusu Sinop İli Merkez 286 ada 20 parsel 8 numaralı bağımsız bölüm satışına ilişkin satış sözleşmesi, taraflara ve evin satın alındığı müteahhite ait banka kayıtları tüm bilgi ve belgelerin dava dosyası arasına alındığı, kolluk aracılığı ile yapılan sosyal ekonomik durum araştırması rapor alındığı, tanık beyanlarının alındığı, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadının evlilik birliği içerisinde satın alınan dava konusu taşınmazın alınmasına kısmen katkıda bulunduğu, hesap uzmanı bilirkişisinden rapor alındığı, davacı vekilince, ıslah dilekçesinin dava konusu taşınmazın dava tarihindeki güncel değerinin yarısı üzerinden verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 20.717,63 TL katılma alacağının 23.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiş ve istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 23.05.2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmişse de faize 14.06.2022 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği, yargılama sırasında davalı erkeğin kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiği, reddedilen kısım üzerinden davalı erkek yararına nispi vekâlet ücreti verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılarak maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 20.717,63 TL katılma alacağının 14.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davalı yararına 20.717,63 TL nispi vekâlet ücreti takdirine, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir.
2.4721 sayılı Kanun'un 222 nci maddesi hükmü uyarınca, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir. Öncelikle, tasfiyeye konu taşınmaz evlilik birliği içinde 14.08.2013 tarihinde satın alınarak davalı erkek adına tescil edilmiş olup, edinme tarihi itibariyle edinilmiş maldır. Aksini, yani kişisel mal veya ikame mal olduğunu ispat külfeti davalıdadır. Somut olayda, her ne kadar dava konusu taşınmazın satım bedelinin 111.150,00 TL'lik kısmının davalı erkeğin annesi tarafından verildiği ve satım bedelinin bu kısmının davalı erkeğin kişisel malı olduğu kabul edilmişse de bu konuda dinlenen tanık beyanlarının yeterli ve inandırıcı olmadığı, dava konusu taşınmazın alındığı tarihte davalı erkeğin annesinin kasa ziyaretinde bulunmadığı, verildiği iddia olunan ziynetlerin niteliklerine dair bir beyanın da olmadığı, bu kapsamda dava konusu taşınmazın satım bedelinin 111.150,00 TL'lik kısmının davalı erkeğin annesi tarafından erkeğe bağışlandığı ve onun kişisel malı olduğu iddiasının ispatlanamadığı, mahkemenin bu yöndeki kişisel mal kabulünün isabetli olmadığı, yukarıda belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde satış hukuki sebebiyle davalı erkek adına tescil edildiği, taşınmazın satım bedelinin 111.15000 TL'lik kısmının da kişisel mal ile karşılandığının davalı erkek tarafından ispatlanamadığı ve kadının bu kısım üzerinde de katılma alacağı hakkının olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, tasfiye konusu taşınmazın tasfiye (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki) tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değeri belirlendikten ve dosya içerisinde bulunan hesap raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığından, hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor aldırıldıktan sonra, talep miktarı ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek taşınmaz yönünden katılma alacağına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının katılma alacağı yönünden davacı yararına BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre tekrardan hüküm kurulması zorunlu hale gelen vekâlet ücreti ile ilgili temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz Peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.