"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/920 E., 2023/1072 K.
KARAR : Usulden ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/255 E., 2022/201 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL ve davacı için aylık 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte ortak çocuk için nafakanın iştirak nafakası olarak, davacı için ise yoksulluk nafakası olarak devamına, söz konusu bu nafakaların her yıl Ocak ayında, bir önceki ay için TÜİK tarafından belirlenen yıllık ortalama ÜFE oranında arttırılmasına, 100.000,00 TL manevî tazminat ve 100.000,00 TL maddî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin düzenli çalışmadığı, davacı kadının, çocuğun ve evin giderlerini karşılamayarak birlik görevlerini yerine getirmediği, bu giderlerin davacı kadının ailesi tarafından karşılandığı, kadını ailesiyle görüştürmediği, sürekli kadının ailesine küfür ettiği, kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, kadına hakaret ve küfür ederek psikolojik şiddet uyguladığı, '' size rahat yüzü göstermeyeceğim'' şeklinde sözler söyleyerek kadını ve çocuğu tehdit ettiği, fiziksel şiddetin dozunun giderek arttığı, bu olaydan dolayı yargılanıp ceza aldığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun bulunmadığı, ortak çocuğun velâyeti sosyal inceleme raporu gereği anneye bırakıldığı, baba ile aralarında kişisel ilişki tesis edildiği, ortak çocuk yararına bir miktar tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunduğu, davacı kadının düzenli ve sürekli bir geliri bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği sebebi ile davacı kadın yararına bir miktar tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı kadının boşanmakla zedelenen ekonomik menfaatleri ile davalı erkeğin boşanmaya sebep olan eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte bulunması nedeniyle uygun miktarda maddî ve manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, davacı için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına , nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 40.000,00 TL maddî tazminat ile 35.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, tazminatlar, nafakalar ve miktarları bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin 2021/255 E. 2022/201 K. sayılı 09.03.2022 tarihli kararının davalı asıla 06.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından sunulan aynı tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurma hakkından feragat edildiği ve kararın kesinleştirilmesinin talep edildiği, takip eden süreçte 18.04.2022 tarihinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 311 inci maddesi uyarınca, feragatin kesin hüküm gibi hukukî sonuç doğuracağı, kanunun istinaf hakkından feragat şeklinde dahi olsa, feragatten feragatin söz konusu ve geçerli olmayacağı, somut dosya kapsamında davalı tarafça gerekçeli kararın 06.04.2022 tarihinde mahkeme kaleminde bizzat tebliğ alındığı, davalı tarafından aynı tarihte sunulan dilekçe ile istinaf kanun yolundan feragat edildiği, feragat beyanının geçerli olduğu, feragatten feragatin mümkün olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; kanun yollarından feragat dilekçesi sunmadığını ileri sürüp boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, tazminatlar, nafakalar ve miktarları bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvuru hakkından feragat edip etmediği, feragatten feragatin mümkün olup olmadığı, Bölge Adliye mahkemesince verilen başvurunun usulden reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) 307 nci vd. Maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.