Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7706 E. 2024/6115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği ve kusurunun daha ağır olmadığı gözetilerek yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/906 E., 2023/934 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 23. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/82 E., 2022/159 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadın tarafından 2013 yılında boşanma davası açıldığını ve feragat edildiğini, tarafların 2013 yılından bu zamana kadar bir araya gelmediğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ve tarafların fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların birlikte aldıkları evin kredisinin kadın tarafından bir dönem ödendiği, kadının ödeyemeyeceğini söylemesi üzerine erkeğin "...ben de ödeyemem..." diyerek kadını evden kovduğu ve kadını kendi oğlunun evinde yaşamak zorunda bıraktığı, erkeğin başka bir kadınla ilişkisi olduğu ve 2019 yılında bu çocuğu tanıma suretiyle nüfusuna kaydettirdiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadının emekli olduğu, yeterli ve düzenli gelirinin bulunduğu dikkate alınarak tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, boşanma nedeniyle kadının beklenen ve mevcut menfaatlerinin ortadan kalktığı, ayrıca kişilik haklarının ihlal edildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 17.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu belirtilerek; tazminatların miktarları ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, kadının sürekli ve düzenli olarak emekli maaşı alması nedeniyle boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ancak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı ve erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliği dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek, kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkından hüküm tesisine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, kadın vekilinin diğer, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam ya da ağır kusurlu olmadığı, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre kadının asgari ücretin altındaki gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir (HGK m. 2009/3-165-186). O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda, erkeğin mal varlığı ve maddî gücü de dikkate alınarak yoksulluk nafakası takdiri gerekirken bu isteğin reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının reddi yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.