"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/182 E., 2023/373 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/245 E., 2020/685 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiliyle davalı-davacı eşinin 06.01.2018 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, müvekkiliyle davalı-davacı eşinin internet aracılığıyla tanıştıklarını, çok sıka bir süre içerisinde evlilik kararı aldıklarını, müvekkiliyle davalının işitme engellerinin olduğunu, müvekkilinin daha ev için eşyaların alınacağı zamanda bile kayınvalidesi ve davalı-davacı eşi tarafından mağdur bırakıldığını, evin perdelerini dahi müvekkilinin aldığını, hatta taksitlerini halen ödemeye devam ettiğini, davalı-davacının müvekkilini gerdek gecesi ısırdığını, bu nedenle müvekkilinin davalı-davacıya bir süre yanaşamadığını, müvekkilinin evlilikte takılan takıları en başta evinde tuttuğunu, ancak sonrasında davalının her gece takıları bize vereceksin demesi üzerine baskı kurmasından dolayı korktuğunu ve tüm ziynetlerin Kuvvet Bankası'na yatırdığını, bu olaylar sonrasında müvekkilinin davalının problemli bir insan olduğunu anladığını, aynı çatı altında kalmaya korktuğunu, müvekkilinin Mart ayının başından itibaren annesinin evine yerleştiğini, davalı-davacının müvekkilini darp ettiğini beyan ederek davalının kusurlu olması nedeniyle maddî-manevî tazminat olarak 100.000,00 TL tazminata hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 06/01/2018 tarihinde evlendiklerini, tarafların işitme engelli ve dilsiz olduklarını, raporlarının mevcut olduğunu, davacının evlenmeden önce kredi kullanarak taşınmaz satın aldığını, evlendikten sonra bu evde yaşamaya başladıklarını, düğün gecesi kadının annesinin eve gelerek düğünde toplanan ziynetleri, bilezikleri ve diğer altınları alarak evden gittiğini, tarafların buna anlam veremediğini, sabah kahvaltıya çağıracağını ve altınları vereceğini söylediğini, erkeğin bu durumda eşinin ailesinden şüpheye düştüğünü, kadının ailesinin altınları bu süre içerisinde hiçbir şekilde teslim etmediğini, kadının annesinin sadece kendisini düşündüğünü, bu durumun çözülmesi için aile büyüklerinin bir araya geldiğini, kadının annesinin altınları altın hesabına yatıracağını, erkeğin ise evde durmasını istediğini ancak izah edemediğini, kadının annesinin kadını altınları hesaba yatırmaya zorladığını, maddî menfaat peşinde olduğunu, huzurlarını ve mutluluklarını bozduğunu, bu durumun evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini, kadının annesinin dolduruşlarına gelerek erkeğe kötü davrandığını, kadının annesi de olmadık yerlerde erkeğin cinsel organı ile ilgili konuştuğunu, kadının evi terk ettiğini ancak 03.03.2018 tarihinden yeniden evlilik birliğini kurmak için bir araya geldiklerini, fakat yaşanan olaylardan dolayı mümkün olmadığını beyan ederek tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL manevî tazminata, altın hesabına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkek eşin kadın eşi cinsel ilişkiye zorladığı ve fiziksel şiddet uyguladığı, bu suretle evlilik birliği içerisinde gelişen olaylarda ağır kusurlu davrandığı, kadın eş açısından değerlendirme yapıldığında ise kadın eşin annesinin taraflar arasındaki evliliğe yoğun müdahalede bulunmasına izin verdiği, bu nedenle yaşanan olaylarda erkek eşe nazaran az kusurlu olduğu sonucuna varılarak, davanın ve birleşen dosyadaki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, yasal şartları oluştuğundan 10.000,00 TL maddî tazminat ile 5.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talebi yönünden istinaf yoluna müracaat etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 06.01.2018 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığı; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşini cinsel ilişkiye zorlayan, fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır; kadının annesinin taraflar arasındaki evliliğe yoğun müdahalede bulunmasına izin veren kadının az kusurlu olduğu; az kusurlu kadın lehine maddî manevî tazminata karar verilmesi ve kadın tarafından istinafa müracaat edilmediği dikkate alındığında miktarları da makul olup ağır kusurlu olan erkeğin tazminat isteğinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.