"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1426 E., 2023/1860 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/81 E., 2022/395 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın tarafından sunulan dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve erkeğin beyanlarını kabul etmediğini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL manevî tazminata ve mal rejiminin tasfiyesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın tarafından Bölge Adliye Mahkemesi'nin gönderme kararı sonrasında birleşen davaya sunulan cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yasal olmayan delillerle dava açtığını iddiaları kabul etmediğini beyan ederek erkeğin davasının reddini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir durum olmadığı ve kadının kusurundan daha fazla olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi'nin gönderme kararı sonrasında birleşen dava ve cevaba cevap dilekçesinde kadının erkeği aldattığını kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
3. Davalı-davacı erkek vekilinin sunmuş olduğu ıslah dilekçesinde boşanma sebeplerini; öncelikle zina nedeni ile mümkün olmadığı takdirde haysiyetsiz yaşam sürme yine mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin İlk Kararında
İlk Derece Mahkemesinin 2017/869 Esas 2019/434 Karar, 21.05.2019 tarihli kararı ile özetle; dinlenen tanık anlatımlarında; tarafların arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, her konuda tartıştıklarını, davacının işten ayrıldığı için davalının davacıyı aşağıladığını, ''senide sikerim, ananıda sikerim, doktorunuda sikerim'' şeklinde küfürler ettiğini, davacının çalışması için ısrar ettiğini, psikolojik baskı uyguladığını, en son davalının davacıyı, davacının abisinin evine bıraktığını beyan ettiklerini evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
2. İstinaf
1.İlk Derece Mahkemesinin 2017/869 Esas 2019/434 Karar, 21.05.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde nafaka ve manevi tazminat miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde boşanma kararı, nafaka ve manevi tazminat kararı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2019/1993 Esas 2021/15 Karar 12.01.2021 tarihli kararı ile Antalya 7. Aile Mahkemesi'nden gönderilen yazıda, eşlerden ... tarafından 30.03.2020 tarihinde açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının derdest olduğunun bildirildiği, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, karardan sonra erkek tarafından açılan davanın, kadın tarafından açılmış olan iş bu dava ile birleştirilerek, her iki davanın esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına ve dosyanın açıklanan hususların değerlendirilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararında
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle dinlenen tanık anlatımlarında; tarafların arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, her konuda tartıştıklarını, davacının işten ayrıldığı için davalının davacıyı aşağıladığını, ''senide sikerim, ananıda sikerim, doktorunuda sikerim'' şeklinde küfürler ettiğini, davacının çalışması için ısrar ettiğini, bu nedenle kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi'nin dosyası ile birleşen 2020/215 Esas sayılı dosya içinde bulunan mesaj kayıtları fotoğraflar ve tanık beyanı ile davacı kadının zina iddiasının kanıtlandığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, erkek yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği ve kadın yararına takdir edilen tedbir nafakasının kaldırıldığı gerekçesi ile; asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca ve birleşen davanın ise 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına takdir edilen 500,00 TL tedbir nafakasının 26.05.2022 tarihi itibari ile kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili; kadının kabul edilen davası ile manevi tazminatın miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili; erkeğin zinaya dayanak olarak ileri sürdüğü delillerin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili; kadının kabul edilen davası ile erkek yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek tarafından açılan davada kadının zinasının ispat edilip edilemediği, boşanma davalarının kabulü için yasal şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin gerekip gerekmediği ve erkek yararına hükmedilen manevi tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 161 inci, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davalı-davacı erkek yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı-davacı erkek yararına hükmedilen manevî tazminat miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı-davacı erkek yararına hükmedilen manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,
3. Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.