Logo

2. Hukuk Dairesi2023/778 E. 2023/4100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusuna ilişkin harç ve avansları süresinde yatırmaması nedeniyle istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair kararın hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davalı-davacı kadın vekilinin istinaf harcı ve avanslarını süresinde yatırmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/870 E., 2022/1731 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/980 E., 2021/1183 K.

Taraflar arasındaki karşılık açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının sözel ve fiziksel saldırılarının olduğunu, agresif tutum ve davranışlar sergilediğini, hakaret ettiğini, erkeğin ailesine, akrabalarına ve arkadaşlarına yönelik olumsuz tavırları olduğunu, misafirlere hoş olmayan davranışlar sergilediğini, yaşananlar nedeni ile erkeğin evden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ailesinin evine yakın olduğu için sürekli anne ve babasına gidildiğini ya da onları erkeğin davet etmesi suretiyle onların geldiğini, bu nedenle tarafların birlikte vakit geçiremediğini, davacı erkeğin aile bilincine ulaşamaması nedeniyle taraflar arasında tartışmalar çıktığını, birlikte vakit geçirme hususunu kadın dile getirdiğinde erkek ve ailesinin bu durumu hoş karşılamadığını, davalı erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, aşırı kıskançlığı nedeniyle kadın iş çıkışı arkadaşlarıyla oturduğunda bile normal aradıktan sonra görüntülü arama yaparak kadını arkadaşlarının yanında rencide ettiğini, davacı erkeğin, kadının erkeğin tanımadığı hiçbir arkadaşı ile vakit geçirmesine izin vermediğini, davacı erkeğin güvensiz, paranoyak davranışlarının olduğunu, davalı kadının evlilik öncesi tatil resimlerini bile sen beni aldattın diye problem ettiğini, davalı kadını suçladığını, sürekli bu konuyu gündeme getirerek tartışma çıkardığını, kız arkadaşının çektiği resme bile şüphe ile yaklaştığını, erkeğin sen bekarken kim bilir neler yaptın diye rencide edici sözler söylediğini, evi terk eden iftira ve hakaretleri olan erkeğin kusurlu olduğunu belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birbirlerine karşı kıskanç ve baskıcı tavırlarının olduğu, ... erkeğin ise düzenli çalışmasının olmaması ve zaman zaman geçim sıkıntısı yaşanmasına sebep olduğu, ortak konutu terk etmek suretiyle evden ayrıldığı, davalı- davacı kadının da erkeğe karşı sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davalarınnın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafaka talebi ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davanın kabulü ve kusur belirlemesinin yine erkeğin tazminat taleplerinin reddine dair verilen kararın yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, haklı davalarının kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini ileri sürerek kararın kaldırılmasını yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, asıl davanın reddine, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ek karalı ile davalı-davacı kadın vekilinin 17.03.2022 tarihinde istinaf talebinde bulunduğu, istinaf harç ve masrafların yatırılması için muhtıranın kadın vekiline 28.03.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içerisinde harç ve masraflar tamamlanmadığı gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 344 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.

4.Davalı-davacı kadın vekili tarafından ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunlu olduğu, bu hususun kamu düzenini ilgilendirdiği, İlk Derece Mahkemesi kararının asıl dosya ve birleşen dosya yönünden başlığı altındaki 1 nolu bendinin resen kaldırılmasına, tarafların açık kimlik bilgileri yazılmak suretiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği; kadın vekili tarafından karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, harç ve avansların yatırılması için usulüne uygun muhtıra tebliğ edildiği, süresi içinde harç ve avansları yatırılmadığı, Mahkemece 21.04.2022 tarihli karar ile istinaf istemesinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesinin doğru olduğu; erkek vekilinin istinaf başvurularının incelenmesine gelince İlk Derece Mahkemesince kadına verilen kusurların sabit olduğu, dosya kapsamı itibarı ile eklenecek başka kusurlu eylemi bulunmadığı, erkeğe verilen kusurlardan da görgüye dayalı somut delillerle ispatlanan kıskançlığı, eşine güvensizliği ve evi terk etmesi dışındaki kusurların somut ve görgüye dayalı delillerle ispatlanamadığı, erkeğe kusur olarak verilemeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, kusurun gerekçesinin bu şekilde düzeltilme gerektiği; belirlenen ve gerçekleşen kusurların aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, kusurun derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince ... erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle açık kimlik bilgileri ile birlikte tarafların boşanmalarına, kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata; erkeğin diğer ve kadının ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılması kararına karşı gerekçesiz şekilde ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak ağırlık derecesinin belirlemesinin hatalı olduğunu, erkek yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, istinaf başvurusuna ilişkin harç ve avansların süresinde yatırılıp yatırılmadığı ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına yönelik kararın hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 344 üncü maddesi, 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.