Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7805 E. 2024/5509 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, velayetin kaldırılması olmaksızın çocuğa vasi atanmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Velayetin kaldırılmasının vasi atanmasının ön şartı olduğu, velayetin kaldırılması için gerekli şartların oluşup oluşmadığının araştırılmadan doğrudan vasi atanmasına karar verilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının velayet düzenlemesi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1151 E., 2023/1907 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/655 E., 2022/716 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 19 yıl önce evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak iki çocuklarının bulunduğunu, çocuklardan Melissa'nın devlet korumasında olduğunu, erkeğin evlendikleri günden bu yana kadına şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evine bakmadığını, sürekli olarak alkol aldığını, eşinin bu davranışları nedeniyle daha önce de boşanmak istediğini ancak aile büyüklerinin araya girmesiyle belki düzelir umuduyla evliliğin devam ettiğini, ancak erkeğin olumsuz tutum ve davranışlarının devam ettiğini, en son olayda erkeğin kadını ... Meydanında dövdüğünü, jandarmanın müdahalesi ile elinden kurtulduğunu, bu olaydan sonra evi terk ederek Turgutlu Mahallesine yerleştiğini ve bu tarihten itibaren de ayrı yaşadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle erkeğin evlendikten sonra içgüveysi olarak aileye girdiğini, evliliğin ilk zamanlarından itibaren gerek kadın ve ailesi tarafından hor görüldüğünü, aşağılandığını, psikolojik şiddete ve hakaretlere maruz kaldığını, davacının kendisinin evi terk etmediğini davalının evden kovulduğunu, davacının aile üyelerinin yönlendirmeleri ile davalı hakkında kızı Melisa'ya cinsel istismar ve darp ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu savcılık tarafından KYOK kararı verildiğini, buradaki asıl amacın küçük ve bakıma muhtaç olan çocuğu babasından uzaklaştırmak olduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 25.000,00 TL manevî ve 25.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve et, tavuk gibi yiyecekler getirdiğinde eşine yedirmediğini, kocanın evin geçimini sağlamadığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ise erkeği evden kovduğunu, ortak çocuğa eşinin istismarda bulunduğuna yönelik iftira mahiyetindeki ağır bir iddiada bulunduğunu ve iddianın takipsizlikle sonuçlandığını blirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin taraflara verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk hakkında vasi tayini gerekmekle, çocuğu temsil etmek ve resmi işlemlerini yapmak üzere çocuğa kayyım atanması için savcılık dosyasında çocuğun ... Çocuk Evinde kaldığı da gözetilerek Sulh Hukuk Mahkemesine çocuğa vasi atanması için müzekkere yazılmasına, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddi ile erkeğin nafaka ve maddî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat, kendi yoksulluk nafakası ve tazminat isteklerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendi yoksulluk nafakası ve maddî tazminat isteklerinin reddi, manevî tazminatın miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen eve et, tavuk gibi yiyecekler getirdiğinde eşine yedirmemesi kusuruna kadının vakıa olarak dayanmadığı gerekçesiyle kocanın kusurlarından çıkarılması gerektiği, erkeğin evin geçimini sağlamadığı ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı kusurlarının ispatlandığı ve erkeğe yüklenmesi gerektiği, mahkemece kadına ortak çocuğa kocanın istismarda bulunması nedeniyle ağır iddiada bulunması şeklinde yüklenen kusurun, dosya kapsamı ve Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılınını soruşturma dosyası, çocuğun Çocuk İzlem Merkezinde alınan beyanları da dikkate alınarak, kadının çocuğun taciz edilebilmesi şüphesi karşısında, şikayet hakkını kullanmasının kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru görülmediği buna göre taraflar arasındaki kusur dağılımının değişeceği, kararın kusura yönelik gerekçesinin "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda evin iaşesini sağlamayan, kadına fiziksel şiddet uygulayan kocanın ağır, kocayı evden kovan kadının hafif kusurlu" olduğu şeklinde düzeltilmesi gerektiği belirtilerek ve tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 350,00 TL tedbir/1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat talepleri, kendi taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve erkeğin reddedilen fer'î talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velâyet hakkını kaldırabilir. (4721 sayılı Kanunun 348 inci maddesi ) Velâyet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece re'sen araştırılması gerekir. Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Somut olayda Mahkemece velâyet hakkı kaldırılmaksızın ortak çocuğa vasi atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılmasına karar verilmiş ise de Mahkemece yapılacak iş öncelikle çocuğun velâyet hakkının ana-babadan kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığının kapsamlı şekilde araştırılması, Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 348 inci maddesi kapsamıda velâyetin kaldırılması gerektiği kanaatinin hasıl olması halinde öncelikle velâyetin kaldırılması hükmü kurulması, sonrasında vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasından ibarettir. Hal böyle iken yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve kanuna aykırı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının velâyet düzenlemesi yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.