"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/188 E., 2023/573 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/381 E., 2020/599 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin başından beri maddî-manevî, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini aldattığını, evi ile ilgilenmediğini, çocukları için gerekli masrafları karşılamadığını, sürekli içki içtiğini, sürekli kredi çekerek borçlandığını, kredileri nereye harcadığını söylemediğini, evlilikleri süresince birlikte gezmeye çok az çıktıklarını, ortak çocuk hastanede yattığında ilgilenmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 2.000,000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında boşanmaya sebebiyet verecek derecede geçimsizlik bulunduğu, geçimsizliğe sebebiyet veren olaylarda erkeğin ,birden çok kez eşine fiziksel şiddet uyguladığı, sürekli borçlanarak evin geçimi konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekte ihmal ettiği, çocukları ve eşiyle yeterince ilgilenmediği telefonunda başka kadınlarla yazışmalar yaptığı, sık sık alkol kullandığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet içeren davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuklardan ...'nin davanın açılmasından bir gün önce reşit olduğu, ...'in yaşı, menfaati, fiilen anne yanında kalıyor olması, ve uzman raporlarının içerikleri dikkate alınarak velâyetinin davacı anneye verilmesine ve davalı baba ile arasında yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasına ve velâyet kendisine verilmeyen eşin ...'in bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafaka tutarlarının her yıl Ocak ayında açıklanan yıllık ÜFE oranında artırılmasına, ortak çocuklardan ... dava açılmadan reşit olduğundan velâyet ve tedbir nafakası hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, kadının eş yararına 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olduğuna dair somut delil sunulmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, mahkemece taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü ve kabul edilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat, iştirak nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi aşılarak nafakalara ÜFE oranında artış uygulanması yerinde görülmediği gerekçesi ile; davalı erkeğin iştirak ve yoksulluk nafakalarının "her yıl Ocak ayında açıklanan yıllık ÜFE oranında artırılması" hükmü yönünden istinaf isteminin kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE oranında artırımına ilişkin ibarelerin hükümden çıkarılmasına, sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü ve kabul edilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat, iştirak nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve miktarı, kabul edilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.