Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7859 E. 2024/3156 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından satın alınan taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve davacı eşin satışa rızasının bulunup bulunmadığı hususunda tapu iptal ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğunun ve davalı eşin satışa ilişkin açık rızasının ispatlanamadığının tespit edilmesi, alacağın temliki yoluyla satış yapılmasının 4721 sayılı Kanun’un 194. maddesindeki istisnayı oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1243 E., 2023/1668 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/180 E., 2023/73 K.

Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Amasya ili, ... ilçesi, ... Mah. 1771 ada, 6 parsel ve 13 numaralı bağımsız bölümün eşi ve ailesinin ortak konutu olduğunu, yaklaşık 5 yıldır aynı adreste ikamet ettiğini, eşi ...'ın ticari birtakım işlerinin ters gitmesi nedeniyle maddî sıkıntıya düştüğünü öğrendiğini, davacıdan habersiz olarak ortak konutu sattığını Amasya Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 2022/6 Esas dosyası ile öğrendiğini, halen eşi ve 4 yaşında ... ve 2 yaşında ... adında çocuklarının olduğunu, tahminen 2017 yılından bugüne kadar aynı konutta oturduklarını,başkaca bir konutunun bulunmadığını, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutunun satışının yapılamayacağının açıkça içtihat edildiğini, eşi tarafından davalıya yapılan satış işleminin rıza ve açık muvafakati olmadan hukuka aykırı bir şekilde yapıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, davalı adına kayıtlı Amasya Merkez ... Mah. 1771 ada, 6 parsel ve 13 numaralı taşınmazın kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümün davalının eşi ... tarafından 22.08.2017 tarihinde Türkiye Ekonomi Bankasından kullanmış olduğu krediye karşılık ipotek olarak verildiğini, akabinde davacının eşi ile arasındaki ticari ilişki nedeniyle 03.02.2021 tarihinde dava konusu bağımsız bölümü borcu karşılığında ipotekli olarak satış yaptığını, satıştan sonra da kredi borcunu ödemediğini, alacaklı banka ile Amasya 2. Noterliği 03.08.2021 tarih 03049 yevmiye numaralı alacağın temliki sözleşmesi yaparak kalan kredi miktarı olan 177.857,15 TL yi alacaklı bankaya ödeyerek bakiye kredi borcunu da kapattığını, buna rağmen davacının iş bu davayı açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu bağımsız bölümün davacı ve eşinin ortak konutu olmadığını, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2020/6 Esas numarası ile müdahalenin meni davası açtıklarını ancak dava dosyası incelendiğinde de tebligatların dahi iletilmediğinin görüleceğini, adreslerinin farklı olması nedeniyle ve aynı evde yaşamamaları nedeniyle dava konusu bağımsız bölümün aile meskeni olmasının mümkün olmadığını, davacının eşi ... ile yıllarca devam etmiş bir ticari ilişkilerinin olduğunu, davacının eşinin, borçlarını ödeyemediğini, birçok bonosunun olduğunu, Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/157 Esas numaralı dosya da davalı ... tarafından verilen cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazın borçları karşılığında verildiğinin ikrar edildiğini, davacının eşi ve eşinin babasının bir çok borca karşılık taşınmazlarını sattığını yahut mal kaçırmak amacı ile hareket ederek taşınmazları muvazaalı olarak elden çıkardığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... davaya dahil edildiği, dahili davalı ...'e dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşma günü davetiyeleri usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, dahili davalının cevap sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın 14.08.2017 tarihinde davalı eş adına tapuda tescil edildiği, taşınmazın davalı eş tarafından 03.02.2021 tarihinde diğer davalı ...'e satış yoluyla devredildiği, keşif mahallinde mahkemece yapılan gözleme göre konutun oturmaya elverişli mesken olduğu, keşif mahallinde dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre dava konusu taşınmazın tarafların karı koca birlikte oturdukları aile konutları olduğu, taşınmazın davalı ...'e satışından haberdar olmadıkları, davalı ... tanıklarının beyanlarına göre dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından borcu sebebiyle diğer davalı ...'e devredildiği, tanıkların davacının yapılan devirden haberdar olup olmadığı hususunda bizzat bilgi ve görgü içerir anlatımları olmadığı, dosya kapsamında kolluk tarafından yapılan araştırma, kurum ve kuruluşlardan celp edilen müzekkere içerikleri ve tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere dava konusu taşınmazın tarafların aile konutu olduğu, elektrik-su gibi aboneliklerinin 2018 yılından bu yana davalı eş adına kayıtlı olduğu, taşınmazın davalı ...'e devrine davacı eşin açık rızası olduğunun davalı ... tarafından ispat edilemediği, davalılar arasında alacağın temliki sözleşmesi yapıldığı, ancak bu durumun davacının devre ilişkin açık rızasının aranmayacağı hususunda istisnai bir durum teşkil etmediği, davalı eşin aile konutu niteliğinde olan dava konusu taşınmazı eşinin açık rızası olmaksızın diğer davalıya devrettiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, Amasaya ili, ... ilçesi, ... Mah., 1171 ada, 6 parselde bulunan, B blok, 2.Kat, 13 numaralı bağımsız bölümün ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamalarında sunduğu beyanları tekrarlamakla birlikte, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davacı malik olmayan eşin tasarrufa ilişkin açık rızasının ispat edilip edilmediği, alacağın temliki yoluyla satış yapılmasının 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesinin istinisnasını oluşturup oluşturmayacağı ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 194 üncü ve 1023 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 üncü ve devamı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 352 inci maddesi, 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.