Logo

2. Hukuk Dairesi2023/790 E. 2023/3187 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının, erkeğin manevi tazminat talebinin reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1792 E., 2022/1889 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1043 E., 2021/330 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü hariç hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanmanın fer'ileri yönünden hüküm kurulmuştur.

Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının kırıcı hal ve hareketler sergilediğini, olur olmaz nedenlerden dolayı tartışma çıkardığını, kadının on dört yaşından bu yana psikolojik tedavi gördüğünü, bu rahatsızlığı kendisinden sakladığını, evlendikten sonra öğrendiğini, kadının ortak konutu sürekli terk ettiğini, sürekli kendisine hakaret ettiğini, aşağıladığını, en son Ağustos 2015'te çocuğu alarak evden ayrıldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın reddine, müvekkili yararına 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin müvekkili üzerinde yaşama ve giyim konusunda baskı kurduğunu, mevcut giyimiyle dışarı çıkmasına engel olduğunu, kendisine karşı gelindiğinde müvekkili darp ettiğini, müvekkiline hakaret ettiğini, tehditlerde bulunduğunu, müvekkilinin maaşını aldığını, erkeğin kıskanç tavırlar sergilediğini, dedikodu ürettiğini, iftira attığını, müvekkilinin ailesine gidip geldiğinde fiili ve sözlü şiddet uyguladığını, müvekkilini kovduğunu, hiçbir zaman harçlık mahiyetinde para vermediğini, müvekkilinin bu nedenlerle evi terk ettiğini, erkeğin özür dilemesi üzerine eve döndüğünü, davacıda hiçbir değişiklik olmadığını, takıntılı tavırlarının devam ettiğini, erkeğin kişilik bozukluğu olduğunu ve tedavi olmak yerine müvekkiline saldırıp evden kovduğunu, belirtilen eylemlerinin dava tarihine kadar sürdüğünü, müvekkilinin ailesiyle görüşmesini sorun haline getirildiğini, en son 30.08.2015 tarihinde müvekkilini darp edip evden kovduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2017 tarih ve 2015/253 Esas, 2017/861 Karar sayılı kararı ile; erkeğin tanıklarının; erkeğin evlendikten sonra kadının psikolojik sorunlarının olduğunu, tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını öğrendiği, kadının kullandığı ilaçlardan dolayı cinsel anlamda eşi ile birlikte olmak istemediği, tarafların bu hususta sürekli tartıştıkları, kadının dört beş kez evi terk edip ailesinin yanına gittiği, en son gittiğinde bir daha geri gelmediği, ortak çocuğu komşuya bırakarak gezmeye gittiği, kadının tanıklarının; kadını darp ettiği, kadının evi terk ederek ailesinin yanına gittiği, sebebi sorulduğunda evde her türlü sözlü ve fiziksel şiddete uğradığını söylediği, aile huzursuzluğundan dolayı kadının psikolojisinin bozulduğu, kadının aile terapistine gitmek istediği erkeğin buna ... göstermediği, erkeğin kadının giyimini değiştirmesini istediği bunu kabul etmemesi üzerine sürekli tartışma yaşadıklarını beyan ettikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama sırasında çocuk yararına bağlanan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ile karar kesinleştikten sonra çocuğun velayeti babaya bırakıldığından kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin ortak çocuk için talep ettiği tedbir nafakasının reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından erkeğin neden ağır kusurlu olduğunun kararda açıkça yazılmaması, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, iştirak nafakasının reddi, erkeğin manevî tazminat talebi hakkında karar verilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2019 tarih ve 2018/77 Esas, 2019/1626 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında taraf tanıklarının beyanları özetlendikten sonra iki tarafın da kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun daha ağır olduğunun kabul edildiği, kime hangi eylem nedeniyle kusur yüklendiğinin belirtilmediği, gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğundan bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne, boşanma kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının tarafların boşanmalarına ilişkin 1 nolu bendi hariç diğer yönler incelenmeksizin tümüyle kaldırılmasına, belirtilen hususlara riayet edilerek boşanmanın ferilerine yönelik talepler hakkında yeniden karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı aşağılayıcı söz ve hakarette bulunduğu, yaşam tarzı için baskı yaptığı, kadının ailesi ile görüşmesini engelleyecek biçimde baskıcı davrandığı ve tüm bu davranışlarıyla kadının evlilik birliği içerisinde psikolojik rahatsızlık geçirmesine sebebiyet verecek biçimde evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, tarafların boşanmalarına ilişkin karar istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama sırasında çocuk için bağlanan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ile karar kesinleştikten sonra çocuğun velayeti babaya bırakıldığından kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin ortak çocuk yararına talep ettiği tedbir nafakasının reddine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu olduğundan erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece taraflara yüklenen kusurlu davranışların sabit olduğu, kadının dört beş kez konutu terk ettiği sabit ise de, erkeğin kendisine yüklenen kusurlu davranışları sebebiyle bu eylemin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesiyle kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin reddine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara ve reddedilen manevî tazminata yönelik istinaf talebinin reddine, erkeğin vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin kadından tahsil edilerek erkeğe verilmesine, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.