"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/379 E., 2023/598 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/790 E., 2020/432 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin işinden keyfi olarak ayrıldığını, ekonomik olarak sorumluluklarını yerine getirmediğini, erkeğin soğuk ve dominant bir yapısının olduğunu, kadını aşağıladığını, cinsel paylaşımlarının olmadığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin mobing yüzünden işten ayrılmak zorunda kaldığını, sonrasında iş başvuruları yaptığını ancak istediği şekilde iş bulamadığını, kadına evdeki işlerde ve bebek bakımında yardımcı olduğunu, kadın ve bebek rahat etsin diye salonda yattığını, kadının erkeğe ekonomik baskı yaptığını, kadını aşağıladığını, küçümsediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin tarafların evliliklerinden kısa bir süre sonra çalışmakta olduğu iş yerinden ayrıldığı ve evlilikleri süresince herhangi bir işte çalışmadığı, evin tüm giderlerinin kadın tarafından karşılandığı, kadının ortak çocukları henüz 4 aylıkken çalışma hayatına dönmek zorunda kaldığı, evin giderlerini karşılayabilmek için ek iş olarak nöbet tuttuğu, taraflar arasında soğukluk bulunduğu, eşler arasında olması gereken sevgi ve sıcaklığın olmadığı, erkeğin eşini sürekli eleştirel şekilde davrandığı, kadın çocuk doktoru olmasına rağmen kadının çocuğuna bakım şeklini beğenmediği, erkeğin kadın ile aynı odada kalmadığı, yatağını ayırdığı, bu durum erkeğin cevap dilekçesinde de ikrar edildiği, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusursuz olduğunun anlaşılmasına göre davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına aylık 450,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; nafakalar ve tazminatlar miktarı yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma, kusur belirlemesi, nafaka, tazminatlar ve velâyet yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmeyen, yatak odasını ayıran, eşine karşı eleştirel tavırlarda bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, kadın lehine maddî tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu ancak miktarının az olduğu, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylemin varlığının ispat edilemediği bu halde manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşmadığı, çocuğun fiili olarak anne yanında kaldığı dikkate alınarak, velâyetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, velâyeti kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğun giderlerine katkıda bulunması gerektiğinden ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi ve miktarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin manevî tazminata ilişkin istinaf talebi ile davacı kadının maddî tazminata ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile, kadın yararına 60.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; nafakalar ve maddî tazminat miktarı ve manevî tazminatın reddi yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanma, kusur belirlemesi, nafaka, tazminatlar ve velâyet yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, tedbir ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve 336 ıncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Bölge Adliye Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.4271 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (4271 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6098 sayılı Kanunun 50 ve 51 inci maddeleri) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının reddedilen manevî tazminat talebi ile iştirak nafakası miltarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.