Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8071 E. 2023/5097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın yararına hükmedilen tazminat miktarının yeterliliği ve bozma sonrası yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, bozma kapsamı dışındaki hususların kesinleşmiş olması ve bozma sonrası yapılan yargılamanın sadece bozma kapsamıyla sınırlı olması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/716 E., 2023/275 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı artırılarak karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen önceki boşanma davasının reddedildiğini ve kararın kesinleşmesinden sonra üç yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen ortak yaşamın yeniden kurulmadığını iddia ederek; tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinde yaşanan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu iddia ederek; davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık toplam 2.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2019/156 Esas, 2019/900 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında daha önceden görülen ve reddedilen boşanma davasındaki kararın 05.02.2016 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden işbu davanın açılmasına kadar üç yıldan fazla zaman geçtiği ancak taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulamadığı ve başka kadınla yaşayarak sadakatsiz davranan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...ün velâyetinin anneye, ...ın velâyetinin babaya verilmesine, velâyet kendisinde olmayan ebeveyn ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ... ve Songül yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata, erkek yararına 2.725,00 TL vekâlet ücretine ve yargılama giderlerinin kadına yükletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı kadın vekili ise tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli ve 2020/506 Esas, 2022/298 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar; davalı kadın vekili tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 30.06.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesinin Bozma Sonrası Kararı

A. Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Kararı

Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.10.2022 tarihli ve 2022/357 Esas, 2022/387 Karar sayılı kararı ile; 01.09.2020 tarihinde Kozan'da aile mahkemesinin faaliyete geçtiği, aile mahkemesinin faaliyete geçmesi ile birlikte boşanmanın fer'îsi olan maddî ve manevî tazminat konusunda karar vermenin aile mahkemesinin görevi olduğu ve görevin dava şartlarından olduğu gerekçesiyle; davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmaya Kozan Aile Mahkemesinin görevli olduğuna ve dosyanın Kozan Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

B.Kozan Aile Mahkemesi'nin Bozmaya Uyarak Verdiği Karar

Kozan Aile Mahkemesi'nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, boşanma kesinleşmiş olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının da kusurlu olduğunu, aleyhe tazminatlara hükmedilmesinin doğru olmadığını ve kararın bu nedenle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen hususlar ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; günün ekonomik koşulları, enflasyon ve paranın alım gücü dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğunu, bozma sonrası yapılan yargılama için kadın lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ve kararın bu nedenle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve bozma sonrası boşanmanın fer'îleri yönünden kurulan hükümde vekâlet ücretine ve yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmamasının usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.