"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/972 E., 2022/2297 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/947 E., 2019/1054 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alkol aldığı zamanlarda kendisini kaybettiğini, davacıya ve çocuklarına ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, davalının evini terk ederek kıraathanede kalmaya başladığını, bir gece yarısı eve gelerek müvekkiline hakaret etmeye başladığını, çocukları ...'in kalkmasından sonra evi terk ettiğini, davalının aynı gece saat 02.00 sıralarında abisi ile birlikte tekrar gelerek çocukları ...'i darp etmeye başladığını, davacıyı ve ...'i ölümle tehdit etmeye başladığını, davalının son derece agresif yapıda biri olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 70.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki çoğu iddianın doğru olmadığını, davacının üzerinden 30 yıl geçen olayı bugün boşanmaya dayanak olarak göstermesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki tek sorunun davalının ortak çocukları ... ile tartışmalarında davacının oğlu ...'in yanında yer alması olduğunu, tarafların ortak çocuğu ...'in 32 yaşında olduğunu ve psikolojik tedavi gördüğünü, bu nedenle ...'in müvekkiline sürekli agresif tavırlar sergilediğini, ...'in baba parası ile geçinmesine rağmen çalışmak için kahvehaneye geldiğinde olay çıkarttığını, hatta ...'in kahvehanede herkesin içinde müvekkiline ana avrat küfürler ettiğini, davacıya hitaben "bu pezevengi bırak, ben sana bakarım" diyerek hakaret ettiğini, bunun üzerine taraflar arasında arbede yaşandığını, davalının hiçbir şekilde ne eşini ne de çocuğunu darp etmediğini, müvekkilinin müşterek hanelerine gidemediği için işlettiği kıraathanede kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının alkol kullandığı, davacıya ve ortak çocuğa hakaret ve küfür ettiği, ortak çocuk ...'e şiddet uyguladığı, davacının ise davalı ile ortak çocuk ... arasındaki tartışmalarda hep ortak çocuktan yana tavır aldığı, ortak çocuğa tepki göstermediği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının ise az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin bütün bu olgular nedeniyle temelinden sarsılmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan ve kusuru daha ağır olmayan kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, boşanmaya, nafaka ve tazminatlara karar verilmesinin doğru olmadığını, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacı ...'ye iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının davalı ...'a yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.