Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8093 E. 2023/5284 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı, karşı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesi ve kesinleşen vekalet ücreti yönünden tekrar hüküm kurulması hususlarının temyiz incelemesinde resen gözetilip gözetilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Daire kararında, yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle karar verildiği, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin 1086 sayılı HMK’nın 440. maddesindeki karar düzeltme sebeplerinden hiçbirisine dayanmadığı değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/257 E., 2022/239 K.

KARAR : Kısmen kabul- kısmen ret

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek vekili

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının kısmen onanıp kısmen bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına karşı direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiş, bunun üzerine de Mahkemece boşanma kararının kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fer'îler yönünden yeniden hüküm tesisine karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce Mahkeme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 08.07.2012 tarihinden itibaren evli olduklarını, çocuklarının bulunmadığını, davalı tarafın, davacıya ait telefon ve davacı adına kayıtlı hattı kullandığını, ...isimli kişiye arkadaşlıktan öte bir duygu beslediğini, telefon ile sürekli görüştüklerini, duygusal ve cinsel manada ilişki kurduklarını, davalı tarafın davacı yana beslemediği sevgiyi ve aşkı sevgilisinden esirgemediğini, tarafların 8 aylık evliliklerinin son 4 ayını ayrı yataklarda geçirdiklerini, davalının davacı yanın cinsel isteklerini hep geri çevirdiğini, davalının ...adlı sevgilisinin kendisine mesaj yoluyla gönderdiği fotoğrafını, telefonunun ekranına duvar kağıdı yapmaktan çekinmediğini, ...isimli kişi ile ... ilçesinden ayrıldığını, davacı tarafın bu durumdan sonradan haberdar olduğunu, davalının bu davranışlarının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sadakat yükümlülüğüne aykırı nitelik taşıdığını iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını ve taleplerini kabul etmediklerini, boşanmayı müvekkilinin de istediğini, davacının davalıya evliliği boyunca sevgi ve ilgi vermediğini, değer vermediğini, kısıtladığını, yoğun baskı altında tutulduğunu, şiddet uyguladığını, hakaret, şantaj ve tehdit ettiğini bağımsız ikametgah temin etmediğini, kök ailesi ile birlikte oturduklarını, ters ilişkiye zorladığını, bir yere gitmesine izin verilmediğini, yakın akrabaları teyzesinin çocukları ile davalının evine gelemez olduklarını, davalının sosyal çevresinden koparıldığını, yalnızlığa itildiğini, davalının lenf ameliyatı geçirdiğini, ameliyat sırasında davacı eşin yanında olmadığını, mahrem konuları ailesine anlattığını, evlilik birlikteliğinin sarsılmasında davacı erkeğin kusurlu olduğunu iddia ederek tarafların boşanmalarına, davalı lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 02.10.2014 tarihli 2013/96 Esas 2014/150 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin devamı süresinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan davalı kadının bu davranışının evliliği temelden sarsıcı nitelikte olduğu ve bu olaya davalı kadının kusurunun sebebiyet verdiği, davalı kadının iddialarının sübuta erdiği bir an için kabul edilse bile bu olgular karşısında daha ziyade sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan eşin kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, davacı erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, davalı kadının tedbir, yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı vekili yararına vekâlet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 04.11.2015 tarih, 2015/4535 Esas, 2015/20260 Karar sayılı ilamı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğini, davacı erkeğin boşanma sonucu maddî desteğini yitireceğinden davacı erkek yararına maddî tazminat da verilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının kusurlu olduğunun kabul edildiği, davacının aldatılması olayının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen manevî tazminatın fazla olduğu, davalı kadının tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemece 04.02.2016 tarihli 2015/251 Esas 2016/39 Karar sayılı kararı ile, bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararının yerinde olmadığına karar verilerek direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.03.2021 tarihli, 2017/2-2713 Esas 2021/348 Karar sayılı ilâmı ile erkek lehine maddî tazminat karar verilmesi ve manevî tazminatın miktarı yönünden direnme kararının yerinde olmadığına kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası kararına yönelik direnme kararı uygun bulunduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, karar verilerek bozma nedenine göre davanın esasına yönelik temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.

3. Dairemizin 01.03.2022 tarihli ilamı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından davacı erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarına ve maddî tazminat talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Dairemizin 04.11.2015 tarihli bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı bozulduğu ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca verilen bu karara karşı taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla bu yönlerden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine ve davalı kadının tedbir nafakasının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu yönden onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının daha az kusurlu taraf olarak tazminat isteminde haklı olduğu, ancak bu hususa yönelik tazminat belirlemesinde davacının tamamen kusursuz olmadığı, Yargıtayca onanan kusur oranlarına göre az kusurlu taraf olduğu, davacı tarafın daha az kusurlu taraf oluşu, davalı tarafın davacıyı aldatması nedeniyle boşanmalarına hükmolunduğu gözetilerek davacının kişilik haklarına saldırı gerçekleştiği ve eşi tarafından kendisine yaşatılan ve boşanmalarına sebebiyet veren olaylar nedeniyle manevî acı ve ızdırap çektiği gerekçeleri ile boşanma kararı, davalının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine ilişkin verilen kararlar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 3.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, her iki taraf yararına vekâlet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tazminat miktarları yönünden davalı kadın vekili aleyhine hükmedilen tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 14.03.2023 tarihli ve 2023/791 Esas, 2023/1000 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece bozma öncesinde, boşanma ve vekâlet ücreti yönünden verilen kararın Dairemizin 04.11.2015 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde Mahkemece bozma sonrası verilen kararda da yeniden vekâlet ücretleri yönünden hüküm kurulduğu, kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm tesisinin doğru görülmediği, bu nedenle kadının, erkek yararına hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz edenin sıfatına göre erkek yararına hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına, davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı erkek vekili; davalı kadının sadakatsiz davranışları nedeni ile ağır kusurlu olduğunu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri gözetildiğinde hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, Mahkemece davalı kadın yararına da vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Daire kararının kaldırılmasını, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olup olmadığı, davalı kadın yararına vekâlet ücreti hükmedilmesinin doğru olup olmadığı, davacı erkeğin bu konuda temyiz itirazı olmadığı halde bu hususun resen gözetilip gözetilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle kısmen onanmış, kısmen bozulmuş olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.