Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8164 E. 2024/6659 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat ve tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları doğru şekilde değerlendirilerek usul ve yasaya uygun bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1479 E., 2023/2079 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/513 E., 2023/188 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının kendisinin sürekli bir işte sigortalı olarak çalışıyor olması, buna karşın müvekkilinin sigortalı sürekli bir iş bulamamasını kavga sebebi yaptığını, müvekkilinin bir eş olarak aile yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı eşine ve eşinin ilk evliliğinden olan evliliklerinin ilk anından beri aynı konutta birlikte yaşadıkları eşinin kızına karşı hem madden hem de manen sorumluluk bilinci içerisinde hareket ettiğini, kadının evlilik sonrası tamamen değiştiğini, asabi ve geçimsiz bir kişilik sergilemeye başladığını, günlük yaşantı içerisinde meydana gelen en küçük sorunları bile kavga ve tartışma sebebi yapacak kadar büyüttüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların önceki evliliklerinden çocuklarının olduğunu, kadının çocuğuna erkeğin kötü davrandığını, bu sebeple tarafların tartıştıklarını, erkeğin alkol kullandığını, küfür ve hakaret ettiğini, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aralarında geçimsizlik olduğunu, belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evden ayrıldığı, davalı kadına çok defa fiziksel şiddet uyguladığı, çalışmadığı ve eve davalı kadının baktığı, kadının evde olmadığı zamanlarda evde alkol aldığı, kadının önceki evliliğinden olan kızı ...'e el kaldırdığı ve kadına hakaret ettiği gerekçeleriyle erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek erkeğin davasının reddine, kadının birleşen davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yoksulluk nafakası bağlanmasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında, asıl davanın reddi ve birleşen davanın kabulü ile taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddinin, kadın yararına hükmedilen tazminat ve tedbir nafakasının hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu, 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.