"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1175 E., 2023/643 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/447 E., 2022/261 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30.12.2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak üç çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin genç yaşında davalı ile severek ve kaçarak evlendiğini, bu sebeple düğün, nişan, söz gibi her genç kızın istediği ritüeller teamüller kendisi için yapılmadığını, müvekkiline ziynet eşyası, beyaz ve çeyiz eşyasının doğru düzgün alınmadığı gibi davalının borçlarından dolayı çeyiz ve beyaz eşyaları ev sahipleri, alacaklılar vs.ce alacaklarına istinaden mahsuben alındığını, davalı eşin müvekkilini ve çocuklarını terk ederek sahipsiz bıraktığını ve iaşelerini karşılamadığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun, soyut iddialar olduğunu, davacının birçok defa müvekkilini evden kovarak eve almadığını, tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, hatta daha da ileriye giderek başkasıyla birlikte olduğunu ve artık kendisiyle devam etmek istemediğini söyleyerek boşanmak istediğini dile getirdiğini, gizlice telefon görüşmeleri yaptığını ve nihayetinde 04.12.2021 tarihinde evlilikleri halen devam ederken Van ilinde başka bir şahısla düğün yaparak evlendiğini beyanla davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasında evliliğin başından beri geçimsizlik bulunduğu,bu geçimsizlik halinin davalı-karşı davacı erkeğin olumsuz tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, tanıklar ... ve ...'ın birbiriyle uyumlu anlatımları uyarınca davalı-karşı davacı erkeğin ilgisiz, sorumsuz ve baskıcı bir kişiliğe sahip olduğu, eşine ve çocuklarına sahip çıkmadığı, düzenli bir çalışması bulunmadığından ailesinin geçimini sağlayamadığı, geçim sıkıntısı yaşadıkları için en küçük ortak çocuklarını para karşılığında satmak istediği, bu hususta davacı-karşı davalı kadına baskı uyguladığı, ayrıca çevreye aşırı şekilde borçlandığı,borçlarını ödemediğinden alacaklılarının sürekli ortak konuta gelerek alacaklarını istemelerine neden olduğu; diğer taraftan davacı-karşı davalı kadına fiziksel şiddet uygulayıp kadına, kadının annesine ve babasına hakaret ettiği; bununla birlikte son 5-6 yıldır dönemsel olarak evden ayrılıp gittiği,eve doğru düzgün uğramadığı, çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu nedenle tarafların aile hayatlarının bulunmadığı sabit olmakla, davalı-karşı davacı erkeğin ispat edilen bu vakıalar yönüyle tam kusurlu bulunduğu, davacı-karşı davalı kadına izafesi mümkün kusur bulunmadığı, bu bakımdan davacı-karşı davalı kadının dava açmakta haklı olduğu, tam kusurlu davalı-karşı davacı erkeğin ise dava açma hakkının bulunmadığı, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları ve bu durumu benimsedikleri, evlilik birliğinin devamında taraflar, ortak çocuklar ve toplum bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı anlaşıldığından kadının boşanma davasının kabulü 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkeğin ispatlanamayan karşı boşanma davasının reddine, çocukların velâyetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, velâyeti davacı-karşı davalı anneye verilen ortak çocukların her biri yararına 23.03.2022 tarihli ara karar ile takdir edilen aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda iştirak nafakası olarak davalı-karşı davacıdan alınarak davacı -karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı kadın yararına 23.03.2022 tarihli ara karar ile takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra 150,00 TL artırım ile aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak davalı-davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, hüküm altına alınan nafakanın her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacının maddî ve manevî tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilikleri devam ederken 04.12.2021 tarihinde kadının düğün yaparak evlendiğini, kadının iffetsiz bir hayat sürdüğünü, mahkemenin gerekçesinin eksik ve yetersiz olup kararın bozulması gerektiğini, davacının tüm taleplerinin reddedileceğini, nafaka, tazminat ve valeyet konusunun tamamen değişeceğini bu anlamda delilleri ile sunmuş oldukları bu ciddi iddianın mahkemece gözardı edilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortak çocukların dahi müvekkilden olup olmadığının bilinemeyeceğini bu hususta ayrıca DNA tespiti yapılsa bu iddialarının da maddî gerçekliğe kavuşacağını beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velayet olmak üzere tüm yönlerden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; evlilikleri devam ederken 04.12.2021 tarihinde kadının düğün yaparak evlendiğini, kadının iffetsiz bir hayat sürdüğünü, mahkemenin gerekçesinin eksik ve yetersiz olup kararın bozulması gerektiğini, davacının tüm taleplerinin reddedileceğini, nafaka, tazminat ve valeyet konusunun tamamen değişeceğini bu anlamda delilleri ile sunmuş oldukları bu ciddi iddianın mahkemece gözardı edilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortak çocukların dahi müvekkilden olup olmadığının bilinemeyeceğini bu hususta ayrıca DNA tespiti yapılsa bu iddialarının da maddî gerçekliğe kavuşacağını beyanla; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velayet olmak üzere tüm yönlerden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında kusur belirlemesinin, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararlarının doğru olup olmadığı, nafakalar, tazminatlar ve velayet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu, 335 inci vd. Maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar kanunu 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.