"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/914 E., 2023/1751 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Acıpayam 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/228 E., 2021/394 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen zina nedeniyle açılan davanın reddine, birleşen ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kadına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin son 10 yıldır sürekli başka kadınlara gittiğini, erkeğin ... isimli kadını düğüne götürdüğünü ve erkeğin annesinin yanına götürdüğünü iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili 23.09.2020 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; ziynet eşyası alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davacı-davalı kadın vekili 29.09.2020 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin ...'ye Acıpayam'da ev döşediğini, bu kadınla karı-koca hayatı yaşadığını, boşanma davası sürecinde ilişkilerini daha da göze batırdıklarını iddia ederek davanın kabulüne, zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğe hakaret ve küfür ettiğini, kadının erkeği beddualarla evden gönderdiğini, 5 yıldır yataklarının ayrı olduğunu, kadının erkeğe küçük düşürücü hareketlerde bulunduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; zina nedeniyle açılan davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, sunulan delillerin zinayı ispata yeterli olmadığını, kadının cinsel ilişkiye girmeyi reddettiğini belirterek davanın reddine ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ... ile ilişkisinin olduğunu ancak zinanın ispatlanamadığı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını ve kadına hakaret ettiğini, kadının da yatakları ayırdığını ve "geberesice, gittiğin olsun da döndüğün olmasın" şeklinde ifadeler kullandığını, erkeğin ağır kusurlu olduğunu belirterek asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların beyanları ve sosyal hizmet uzmanı raporu göz önüne alınarak velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, kadının boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının ziynet eşyası alacağının kabulüne, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedeleneceği ve yaşanan olaylardan dolayı kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının birleşen zina nedeniyle açtığı davanın reddine, kadının ek ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, reddedilen birleşen zina davası, karşı davanın kabulü, maddî ve manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları, reddedilen ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, nafakalar miktarları, velâyet, kadının tazminat taleplerinin kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile asıl davanın kabulü ve ziynet alacağının kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ziynet alacağı yönünden hükmün düzeltilmesine, sunulan delillerden kadının kusurlu eylemlerinin ispatlanamadığı, erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığının ispatlanmasına rağmen birleşen zina davasının reddinin doğru olmadığı, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuklardan ...'ın ergin olduğu, bu çocuk hakkındaki velâyet ve iştirak nafakası hükmünün düzeltilmesi gerektiği, diğer ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmasına rağmen miktarının az olduğu, yine kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğunun anlaşılmasına göre kadının birleştirilen ziynet alacağı davasının istinaf incelemesinin tefriki ile başka esas üzerinden incelenmesine, kadının asıl davadaki ziynet alacağına yönelik hükmün kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile kısmen kabulüne, kadının erkeğin kabul edilen karşı davasına, asıl boşanma davasında kusur tespiti ve fer'ilerine, birleşen zina dosyasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, karşı davanın ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuk ... ergin olduğundan bu çocuğun velâyet ve kişisel ilişkisine yönelik karar verilmesine yer olmadığına, bu çocuk için iştirak nafakası talebinin reddine, ortak çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminat ve 100.000,00 TL maddî tazminata, kadının birleşen zina nedeniyle boşanma davasının kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 04.09.2023 tarih ve yukarıda sayısı belirtilen ek kararı ile; erkeğin asıl davada talep edilen ziynet alacağına yönelik temyiz talebinin miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı temyiz talebinde bulunulmamıştır.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü, karşı davanın reddi, kusur tespiti, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar ile miktarları, velâyet düzenlemesi yönünden bozulması istemi ile temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ile kadının açtığı zina nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulünün ve karşı davanın reddinin yerinde olup olmadığı, zina şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının birleşen zina davasının kabul şartlarının mevcut olup olmadığı, maddî ve manevî tazminata, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 ncu ve 331 inci maddeleri, 335 inci ve 336 ıncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.