Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8279 E. 2024/4443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1944 E., 2023/829 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Suruç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/531 E., 2022/643 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının resmi nikahları geç tarihte yapılmış olsa da müvekkili ve davalının 1998 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, tarafların evliliklerinin ilk aşamasından itibaren anlaşmazlık içinde olduklarını, davalının ortak evi Kuşadası ilçesine taşımak istediğini, davacının maddi olarak zorluk yaşayacağından gitmelerinin uygun olmadığını söylediğini, fakat davalının 2016 yılında çocukları da alıp Kuşadasına taşındığını, davacının davalı adına bir adet ev satın alarak davalı üzerine yaptığını, davalının Kuşadasına gittikten sonra üzerinde bulunan evi sattığını, evliliğin artık çekilmez hale geldiğini belirterek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davanın kabulünün mümkün olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının onayıyla Kuşadasına taşındığını, nakliye bedelini davacının ödediğini, davacının davalıya maddî destekte bulunmadığını, davalı taşındığında davacının onları görmeye gitmediğini, davalının 4 yıl önce Kuşadasına taşındığını davanın 4 yıl sonra açıldığını, davacının yeni alınan evi davalıya hediye ettiğini, davalının dara düşmesi sebebiyle evi sattığı, davacının o dönem şehir dışında çalıştığından evle ve çocukları ile ilgilenmediğini, davacının bizzat davalıya evi satıp ödemeleri yapması gerektiğini söylediğini, davacının evlilik devam ederken başka kadınlarla birlikteliği olduğunu, hatta bir tanesinden çocuğu bulunduğunu, bu durumun nüfus kayıtlarında gözüktüğünü belirterek yasal hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı tanığının sözlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, uzun süredir ayrı yaşama olgusunun tek başına boşanma sebebi teşkil etmediği, ayrıca tarafların ayrı yaşamasının davalı kadının davranışlarından meydana geldiğinin de ispat edilemediği, toplanan diğer deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın az da kusurunun ispat edilememiş olduğu, davalı kadına atfedilebilecek bir kusurun ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre; ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, reddedilen boşanma davası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davalı kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.