Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8283 E. 2023/5779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina nedeniyle boşanma davasında, bozma kararı sonrası hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak hükmedilen tazminat miktarında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararına uygun hüküm verildiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/95 E., 2023/250 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin zina eyleminin sabit olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar Sinan, Sevgi, ... ve ... ile lehine ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL,... lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 500,000,00 TL manevî tazminata işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin 05.07.2018 tarih ve 2017/561 Esas, 2018/458 Karar sayılı kararı ile erkeğin zina eyleminin sabit olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 600 ,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili; erkeğin kusurunun bulunmadığını, davanın ispatlanmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2020 tarih ve 2018/2680 Esas, 2020/1210 Karar sayılı kararı ile kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek vekili ise kararın tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 24.02.2021 tarih ve 2020/5561 Esas, 2021/1630 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatleri, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar 2004 doğumlu ..., 2009 doğumlu ... ve 2013 doğumlu... yararına takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, itiraza konu diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesi’nin 18.06.2021 tarih ve 2021/259 Esas, 2021/405 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 35.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata verilmiştir.

B.İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tamamına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 04.11.2021 tarih ve 2021/8412 Esas, 2021/8188 Karar sayılı kararı ile Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddine; bozmaya uyulmasına karşın tazminat ve nafaka miktarlarının az olup bozmanın amacına uygun olmadığı gerekçesi ile hükmün kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir .

3.İlk Derece Mahkemesi’nin 17.03.2022 tarih ve 2022/28 Esas, 2022/202 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak çocuk ... yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, çocuk ... yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, çocuk... yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

D. Üçüncü Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tamamına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Daire’nin 06.12.2022 tarih ve 2022/5089 Esas, 2022/10057 Karar sayılı kararı ile Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre erkeğin tüm, kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

E. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 400.000,00 TL maddî ve 400.000,00 TL manevî tazminata, kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; zina eyleminin sabit olduğu belirlenmiş olduğu, belirlenen tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek kararın tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun ispatlanmadığını ileri sürerek; kararın tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma sonrası kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.