Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8326 E. 2023/5674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararına uygun hüküm verildiği gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/645 E., 2022/987

DAVA TARİHİ : 12.10.2007-15.12.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 4000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkiline ve ailesine de hakaret ettiğini, müvekkilini ailesiyle sürekli karşı karşıya getirdiğini, iş hayatında dahi kısıtlamalar getirdiğini, Gaziantep'te kalmak istemediğini söyleyip sürekli İstanbul'a gittiğini, pahalı ve aşırı lüks isteklerde bulunduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kayınvalidenin evliliğe müdahalesinin olduğunu, erkeğin uzun iş seyahatlerine çıktığını, müvekkili arayıp sormadığını, sürekli aşağıladığını, hakaret ettiğini, müvekkilini defalarca evden kovduğunu, bağımsız hane oluşturmadığını, cimri olduğunu, aşırı kıskanç davranıp müvekkilinin davranışlarını kısıtlandığını, ziynetlerinin kayınvalidesinin kasasında olduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, faiziyle 250.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, aylık 5000,00 TL tedbir ve yoksulluk, aylık 4000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynet bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 2017/924 Esas, 2019/185 Karar ve 28.02.2019 tarihli kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ve hakaretlerde bulunduğu, kadını evden kovduğu, maddî destekte bulunmadığı,ortak çocuğun ismini davalı-karşı davacı kadına sormadan koyduğu, son olarak kadını baba evine bırakıp geldiği, bir daha arayıp sormadığı, fiili ayrılık döneminde davalı-karşı davacı kadına mesaj çekip, ''ikinizi de hayatımda istemiyorum,'' diyerek geçimsizliğin meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadına atfı kabil bir kusurun tespit edilemediği gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, velâyetin anneye tevdiine, aylık 400,00 TL tedbir, 1000,00 TL iştirak nafakasına, aylık 400,00 TL tedbir, 900,00 TL yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren faizi ile 40.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminata, ispatlanamayan ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek her iki boşanma davası ve ferileri, davalı karşı davacı kadın tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen ziynet alacağı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.01.2021 tarihli ve 2020/1850 Esas, 2021/37 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek her iki boşanma davası ve ferileri, davalı karşı davacı kadın tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen ziynet alacağı temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece 15.06.2021 tarihli ve 2021/2070 Esas, 2021/4875 Karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle esastan ret kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu yönlerden bozulmasına, kadının sair, erkeğin ise tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin 25.11.2021 tarih ve 2021/768 Esas, 2021/878 Karar sayılı kararıyla verilen ortak çocuk yararına 1.100,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat takdirine yönelik karara karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece 05.07.2022 tarih ve 2022/4564 Esas, 2022/6713 Karar sayılı kararı ile yeniden kurulan hükmün bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmadığı, davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ölçüsü gözetilerek daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasına hükmedilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuk yararına aylık 4.000,00 TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, kararda bahsi geçen şirket sermayesinin henüz ödenmediğini, fahiş miktarda nafaka ve tazminata hükmedildiğini ileri sürerek; tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.