"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/195 E., 2023/375 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/592 E., 2020/476 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden 1995 doğumlu ... ve 1999 doğumlu ... isimli iki çocuklarının bulunduğunu, davalının psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin ailesine karşı saygısız davranışlarda bulunduğunu, davalının bir kaç kez evi terk ettiğini, evliliğin verdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin sorumlu bir baba ve eş olarak kazandığı parayı evi ve ailesi ile paylaştığını, 10 yıldan beri karı koca ilişkisi yaşamadıklarını, bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile 1994 yılından beri evli olduklarını, müvekkilinin evlilik birliğinin bütün gereklerini yerine getirdiğini, davacının müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, agresif davrandığını, alkol aldığını, evine zarar verdiğini, evini otel gibi kullandığını, müvekkilini aldattığını bu nedenlerle boşanma kararı verilerek, müvekkili ve müşterek çocukları lehine nafaka, manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalıya hakaret ettiği psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı , baskıcı bir ev ortamı oluşturduğu, sinirli ve agresif hareketler sergilediği ve böylece davalının onurunu incittiği, gururunu kırdığı, bu eylemlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, davalı kadının ise; davacı erkeğin ailesini istememesi ve kabullenmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, ancak her iki tarafın eylemleri karşılaştırıldığında davacı erkeğin kusurunun daha fazla olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların ekonomik sosyal durumları ile kusurları dikkate alınarak, davalı kadın lehine 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmayla davalı tarafın belirli bir yoksulluğa düşmesi nedeniyle tarafların sosyal ekonomik durumları da göz önünde bulundurularak daha önce hüküm altına alınan aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL olarak yoksulluk nafakasına dönüştürülerek davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili istinaf başvurusunda özetle; kusur tespiti, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Davalı kadın vekili istinaf başvurusunda özetle; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası, tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin eşine karşı psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, evin içerisinde baskıcı bir ortam oluşturduğu, müşterek çocuklara karşı baskıcı bir tutum sergilediği, evin içerisinde sık sık tartışma ortamı oluşturması nedeni ile kusurlu kabul edildiği, davalı kadının ise; davacı erkeğin ailesini istememesi ve kabullenmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, ancak her iki tarafın eylemleri karşılaştırıldığında davacı erkeğin kusurunun daha fazla olduğu belirtilerek davanın kabul edildiği; ne var ki taraf tanıklarının, her iki tarafın açmış olduğu ve feragatleri ile sona ermiş bulunan Bakırköy 6. Aile mahkemesinin 27.01.2017 tarih 2016/281 Esas 2017/61 Karar sayılı dosyasından önceki olaylara ilişkin beyanda bulunduğu; yeni bir olayın varlığının da ispatlanamadığından feragat tarihinden önceki olaylar affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılanmış olduğundan bu davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı oldğu; ve yine kadın tarafından maddî tazminat talebi olmamasına rağmen Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesine aykırı olarak maddî tazminata karar verilmesinin ve dava kabul edildiği halde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usuli hatalar olduğu gerekçesiyle davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine; davalı kadın için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, bu nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına, hükmün kaldırılma gerekçesine göre de davacı erkeğin istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki tarafça boşanma talep edildiği, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kusur değerlendirmesinin hatalı yapıldığı, kadın yararına nafakaya hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.