Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8412 E. 2024/6694 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve nafaka hükümlerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davalı-davacı erkeğin kusurlu davranışları tespit edilerek boşanmaya karar verilmesi, velayetin anneye verilmesi, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi, nafaka miktarının belirlenmesi hususlarında yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1292 E., 2023/1296 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1019 E., 2023/180 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen dava ve birleşen dosyada karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, eşinin ve çocuklarının maddi ihtiyaçlarını karşılamadığını, evi terk ettiğini iddia ederek, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir nafakasına, nafakaların her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE-TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dosyada karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına akrabalarından para alması konusunda baskı yaptığını, aşırı kıskanç olduğunu, aldattığını, çocuğunun tedavisi ile ilgilenmediğini, kadını çalışmaya zorladığını, görümcelerinin kadını aşağıladığını, annesinin ve koz kardeşlerinin evliliğe müdahalesine erkeğin sessiz kaldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE-TÜFE oranında arttırılmasına, 150.000,00TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, erkkeğin işini ve maaşını küçümsediğini, erkeği evden kovduğunu, ev işlerini yapmadığını, çocukların bakımı ile ilgilenmediğini, evdeki eşyaları kırdığını, ameliyatlarında kadının yanında olmadığını, tehditte bulunduğunu, erekği sevmediğini söylediğini, erkeğin annesine hakaret ettiğini ve ailesini istemediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı her ne kadar dava dilekçesinde ayrı yaşamakta haklı olduğunu iddia etmiş ise de, asıl davadaki iddialara yönelik delil bildirmediği, Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/441 E. Sayılı dosyadaki olaydan sonra tarafların barıştıkları, bu nedenle ilgili ceza dosyasına konu olayın af kapsamında kaldığı, bu nedenle davaya konu şiddet vakasının gerek önlem nafakasına gerek birleşen boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, asıl tedbir nafakası davasının ispatlanamadığı, birleşen karşılıklı boşanma davasında erkeğin eşine hakaret ettiği, ihtiyaçları karşılamadığı, ayrılık sürecinde çocuklar için maddî yardımda bulunmadığı, kadını geçinmek için ailesinden maddî yardım almak zorunda bıraktığı, evi terk ettiği, kadının ise eşine karşı ilgisiz davrandığı, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl davanın reddine, birleşen asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, yasal koşulları oluşmadığından kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, çocuklar için hükmolunan aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 700,00'er TL tedbir nafakasına arttırılmasına, kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına, kadın için 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin evi terkine ilişkin tek bir görgü tanığının bulunmadığını, ispatlanmasına rağmen kadının hakarette bulunması ve ailesini ve kendisini küçük görmesi kusurlarının yüklenmediğini belirterek, kusur belirlemesi, birleşen karşı davanın kabulü, kadın yararına kabul edilen tazminatlar, reddedilen tazminatlar, velâyet, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, birleşen karşı davanın kabulü, kadın yararına kabul edilen tazminatlar, reddedilen tazminatlar, velâyet, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, birleşen dosyada karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın ve erkek yararına maddî-manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı-davacı erkeğin kendisine yönelik hakaret ve küçük görme eylemlerinin af kapsamında bulunduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.