Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8417 E. 2024/6639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı, maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak verdiği boşanma, kusur belirleme, nafaka ve tazminatlara ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davacı-davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1435 E., 2023/1473 K.

KARAR : Kısmen kabul, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/755 E., 2023/369 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına; erkeğin tüm istinaf talepleri ile kadının sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;

Dosya içeriğine göre davacı-davalı erkek vekili tarafından temyize konu edilen toplam ziynet alacağı miktarının, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile yaklaşık 5 yıllık evli olduklarını, bu evlilikten nüfus kaydından da görüleceği üzere ortak çocuklarının bulunmadığını, ancak her iki tarafta fikri ve ruhi olarak anlaşamadıklarını, bu anlaşmazlığın doğal sonucu olarak evlilik birliğini ve haliyle ortak hayatı sürdürmelerinin beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını, boşanmaya karar verdiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin Şarkışla Mahkemeleri olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilmesini istemiş, protokolü kabul etmediklerini beyan ettikleri, evlilik birliği sürecinde davalının aile birliği ile ilgilenmemesi, sadakatsiz davranışlar sergilemesi, davacıya fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamasından sebeple evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davacı erkeğin sadakatsiz olduğunu başka bir kadın ile imam nikahı ile yaşadığını, evlilik içerisinde müvekkiline şiddet uyguladığını,davacı erkeğin zinasını müvekkilinin kabullenmeyip affetmediğini, evlilik boyunca erkeğin bağımsız konut açmayıp ailesiyle yaşattığını, davalının zaman zaman çalışmak amacı ile şehir dışına gittiğini, ancak eve dönünce eşi ile aynı yatağı paylaşmadığını, ikametlerinin üst katında kendisine ayrı bir oda hazırlayıp zamanın çoğunu bu odada geçirdiğini,, geceleri de tek başına bu odada kaldığını, bahis sitelerinde oyun oynayıp borçlandığı ve icra takibine maruz kaldığını bu nedenle erkeğin davasının reddine, karşı boşanma davalarının kabulüne, 50.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata aylık 1.200,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini; düğünde müvekkiline takılarak hediye edilen 25'şer gramdan 22 ayar 6 adet bilezik, 1 çift küpe, 1 adet kol saati (klasik stil kilitlemeli), 6 adet çeyrek altından yapılı ve kenarı altın işlemeli 1 adet kol bilekliği, bir adet beşi birlik (4 adet çeyrek altın ve bir adet cumhuriyet altınından oluşan) ziynetlerin aynen iadesine; mümkün olmaması halinde güncel karşılığının dava tarihinde itibaren işleyecek bankaca kısa vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının telefonla başkalarıyla konuşmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı ve evlilik birliği devam ederken yine güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve başka bir kadınla yaşamaya başladığı, birliğin sarsılmasında erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu ve kadının ziynetlerin varlığını ispat ettiği, erkeğin ise kadın arafından bağışlandığını ispat edemediği, bu haliyle tedavide kullanılan ziynetlerin kadına iadesinin gerektiğinin tespit edildiği gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin ağır kusurlu olması nedeniyle reddine, kadın için 500,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacının ziynet eşyasının iadesine ilişkin davasının kabulü ile; 6 bilezik,1 çift küpe,1 adet kol saati, 6 çeyrek altınlı bileklik ve 1 adet beşibirlik altının aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeli olan 84.669,00 TL nin 01.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, kadın lehine hükmedilen nafakalar, ziynetlerin kabulüne karar verilmesi yönlerinden kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük oluşu yönlerinden kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin maddî gerçeğe uygun ve yerinde olduğu, sunulan çeyiz senedi, dinlenen davacı tanıklarının beyanı bir kısım ziynetlerin tüp bebek için bozdurulduğu yönündeki kısmi ikrar dikkate alındığında kadının ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulüne karar vermesinde ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası maddesindeki koşullar gerçekleştiğinden asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin tüm istinaf talepleri ile kadının kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine; kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile miktarların az olduğu gerekçesiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.200,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı- davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı- davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.