"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/204 E., 2023/556 K.
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden gerekçe ve hüküm sonucunun çeliştiği gerekçesiyle bozulmasına ve bozma sebebine göre kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde; kadının sürekli "ben boşanacağım, yeter çektiklerim, ben hizmetçi miyim" dediğini, erkeğin akrabalarını ortak konuta kabul etmediğini, aileyi söz ve davranışlarıyla rencide ettiğini, eşine ve aileye hakaret ve tehditleri olduğunu, eşinin görev yerinin santralini arayarak ''beni dolandırdı şikayet edeceğim, evimi getirsin, beni aç bırakıyor paramı alıyor o ve onu şikayet edeceğim" diyerek iftira attığını ve erkeğin önceki eşinden olan çocukları ile görüşmesini ve onlara maddî destekte bulunmasını kıskandığını, erkeği eve almadığını, erkeğin anne ve babası için bakım parası istediğini, aşırı kıskanç olduğunu ve ev işleri ile ilgilenmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 35.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek 23.11.2021 tarihli duruşmada davalı kadına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini ve maddî tazminat talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı kadına 25.05.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı kadın davaya yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2021/96 Esas, 2021/327 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine başkalarının yanında "şerefsiz, dolandırıcı" diye ithamlarda bulunarak hakaret eden, eşi hakkında ihbarlarda bulunarak onu rencide eden, eşinin kendisini farklı kişilerle aldattığını söyleyerek psikolojik şiddet uygulayan, erkeğin ailesini ortak konuta almayan ve "bu evlilik bitti benden boşansın" diyen kadının tam kusurlu olduğu, erkek maddî tazminat talebinden vazgeçtiğinden maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve erkek kadına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğinden kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli ve 2022/323 Esas, 2022/617 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kavgacı kişiliği ile eşine sürekli psikolojik baskıda bulunan, ona iftira atarak eşini kurumunda zor duruma düşüren, davacının kendisini aldattığını çevreye anlatan, telefondan sürekli hakaret mesajları gönderen ve eşinin annesine kötü davranan kadının tam kusurlu olduğu ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 28.12.2022 tarihli kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde yeniden kusur belirlemesi yapılarak İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen bir kısım kusurların çıkarılmasına karşın, kararın hüküm kısmında kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma sebebine göre kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek süresinde cevap dilekçesi sunmamış olan kadının tanıklarının dinlenmemesinde ve kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılamada kadına savunma hakkı verilmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini ve tedbir nafakası miktarının az olduğunu belirterek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, davanın kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.