"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1446 E., 2023/1896 K.
...
...
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşinin 2003 yılında yurtdışından emekli olarak birlikte memleketlerine gelip yerleştiklerini, bir süre sonra erkek eşin kendisine sen önden git ben arkadan geleceğim diyerek yurtdışına çocuklarının yanına gönderdiğini, sonrasında müşterek konutta başka bir kadınla gayri meşru evlenip yaşamaya başladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadın eşin Türkiye'de yerleşmek istemediğini, tarafların yurt dışında boşandıklarını, kendisinin boşanmış olduğunu sanarak buradaki kuralları bilmediğinden başka bir kadınla yaşamaya başladığını, davacının iddia ve itirazlarında haksız olduğunu belirterek davanın ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2019 tarihli ve 2017/320 Esas, 2019/598 Karar sayılı kararıyla; tarafların yabancı mahkemede boşandıkları, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için açılan Karaman Aile Mahkemesi'nin 18.07.2017 tarih, 2014/1111 Esas ve 2017/686 Karar sayılı tanıma tenfiz davasında davanın kabulü ile yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanıma ve tenfizine karar verildiği ve bu kararın istinaf incelemesinden geçerek 08.09.2018 tarihinde kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle bu davada konusuz kalan boşanma ve fer'îleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadının davası reddedildiği gerekçesi ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, erkek yararına vekâlet ücretine hükmolunmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri ile aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2021/2559 Esas, 2022/1716 Karar sayılı kararıyla; taraflar hakkında yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanındığını, yurt dışında verilen boşanma kararında erkeğe herhangi bir kusur yüklenmediği gibi, kusur belirlemesi de yapılmadığını, bu nedenle iş bu davada da erkeğe herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini, kadın yararına tazminata hükmolunmamasının da bu nedenle doğru olduğunu, yurt dışı ilamının tanınması kararının 08.09.2018 tarihinde kesinleştiğini, boşandıklarına ilişkin kararın kesinleşme tarihinin ise 08.09.2014 tarihli olduğu, bu tarihten itibaren tarafların boşanmış sayılacaklarını, iş bu davanın ise o tarihten sonra açıldığı dikkate alındığında tarafların boşanma tarihinden sonraki dönemde kadın lehine tedbir nafakası verilmeyeceğini, ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 175 inci maddesinin ikinci fıkrasında nafakaya hükmedilebilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranamayacağından kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, davacı kadının iş bu davayı açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davalı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı kadının kusura, tedbir nafakasına, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, yoksulluk nafakasına, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerin yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, ilgili bentler yerine geçmek üzere dava tarihinden itibaren davacı kadın yararına aylık 400,00TL yoksulluk nafakasına, kadın tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi ve yoksulluk nafakasının miktarı ile vekâlet ücreti miktarı yönünden, davalı erkek vekili kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile aleyhine hükmolunan yargılama gideri vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 01.03.2023 tarihli kararı ile somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkmesince davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında boşanma ve fer'îleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının davası reddedildiği gerekçesi ile davacı kadın yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yabancı mahkeme kararında erkeğe kusur yüklenmemesi ve kusur belirlemesi yapılmaması karşısında İlk Derece Mahkemesince kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak kusuru bulunmayan kadın yararına yoksulluk nafakasının koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilen davayı açmakta kadının haklı olması sebebi ile lehine yargılama giderlerine ve İlk Derece Mahkemesi karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücretine hükmedildiği, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulduğuna göre davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı kadın yararına Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücreti takdiri gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihine göre vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davacı kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tayin ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili; davacının kadının, yoksulluk nafakasına, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin reddine yönelik istinaf talebinin kabulünün yerinde olmadığı, kusursuz erkek aleyhine yoksulluk nafakası verilmesine karar verilmesi ve vekâlet ücreti ve yargılama giderleri usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakası, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı ve 331 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 175 inci maddesi, 178 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...