"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1453 E., 2023/1445 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/374 E., 2023/397 K.
Taraflar arasındaki üçüncü kişiler ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde kişisel ilişki kurulmasına ilişkin davaların temyizinin duruşmalı inceleneceğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi, dava acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin oğlu müteveffa... ile davalının 25.01.2006 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten 28.03.2019 tarihinde... Artuğ isminde ortak çocuklarının dünyaya geldiğini, müvekkillerinin oğlu...'nin 02.12.2021 tarihinde vefat ettiğini ve bu süreçten sonra davalının torunlarını göstermekten kaçındığını, davacıların torunları ile kuracakları kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun düşeceği gibi babasının ölmüş olması, aile bağlarının güçlü şekilde kurulmasının çocuğun manevî ve ahlaki gelişimine olumlu katkı sağlayacağını belirterek torun ile müvekkilleri arasında iki haftada bir, yaz tatilinde, resmi ve dini bayramlarda kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eşinin vefatından sonra davalının yoğun bir acı ve üzüntü ile baş başa kaldığını, ortak çocuğun mümkün olduğunca aile ortamının korunması adına geniş bir aile ortamında kuzenleri ile büyümekte, sevgi eksikliği hissetmemekte olduğunu, kişisel gelişimi adına ve hısımlığa değer vermesi sebebiyle bizzat çocuğu bayramlarda davacıların evine götürmek suretiyle bir araya gelinmesine zemin hazırladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ve eşi...'nin evliliklerinden küçük... Artuğ'un dünyaya geldiği,...' nin 02.12.2021 tarihinde vefat ettiği,...'nin vefatından sonra davacıların torunları... Artuğ'u davalının göstermediği gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi gereği küçüğün babannesi ve dedesi olan davacıların kişisel ilişki talebi olduğu, sosyal inceleme raporunda yapılan tespitler nazara alındığında çocuk ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün menfaatine ters düşmediği, davacılardan ...'ın birden fazla kişiyle evli olması çocuğa yansıyan bu hususta olumsuz bir durum olmadığından kişisel ilişkiye engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, küçük... Artuğ ile davacılar arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arası, dini bayramların 2 nci günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arası ve çocuğun tek yıllara gelen doğum günlerinde saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arası görüşmek üzere yatısız şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile daha uygun süreli vakit geçirmesinin onun menfaatine olacağını, belirlenen zaman diliminin azlığı dikkate alındığında yatılı olacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiğini belirterek kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekili ve davalı asilin açık bir şekilde dinlenmeden karar verildiğini, 27.04.2023 tarihli duruşmaya sağlık problemi nedeniyle katılamayacaklarını bildirip dilekçe ekine rapor eklemelerine rağmen mazeretin reddedilmesinin hatalı olduğunu, düzenlenen uzman raporunun çocuğun menfaatine düzenlenmediğini, rapordaki hususların dikkate alınmadığını, davacıların asıl amacının torun ve anne üzerindeki maddî kaynaklara torun vasıtası ile erişimden ibaret olduğunu, bu davada kişisel ilişki kurmak istediğini iddia ettiği torununa karşı 15.000.000,00 TL tutarında icra takibi başlattığını belirterek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tüm delillerin toplandığı, sosyal inceleme raporunun alındığı, dede - babaanne ile torun arasında ayda iki kez, doğum günü ve dini bayramlarda kişisel ilişki düzenlendiği ve hükmün uygulanmaya elverişli olduğu, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bahsettiği maddî konular ile ilgili hususların çocuğun üstün yararı ile alakasının olmaması nedeni ile yerinde bulunmadığı, çocuğun baba tarafını tanıma, onlar ile manevî bağını kurma ve ihtiyaçları için gerektiğinde yardım bekleme ve onlar ile iletişime geçmenin çocuğun menfaatine olduğu, kişisel ilişki tesisinin reddi halinde çocuğun baba tarafını tamamen unutacağı, bunun da çocuğun menfaatine olmadığı, çocuğun davacı babaanne ve büyükbaba ile görüşmesinin çocuğa zarar vereceği de ispat edilemediğine göre kişisel ilişki düzenlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kurulan kişisel ilişki süresinin çocuğun yaşına uygun olduğu gibi baba tarafı ile olan aile bağlarını sağlayacak büyükbaba ve babannenin torun sevgisini tatmaya, torunun da baba özlemini gidermesine yardımcı olacak düzeyde ve sürede olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar ile torun arasında kurulan kişisel ilişkinin küçüğün üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü maddesi; Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.