"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1021 E., 2023/922 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi, sair istinaf istemlerinin esastan reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine ve sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının baskı yaptığını, sürekli ve gereksiz kıskanç tavırlar sergilediğini, ailesiyle ve arkadaşlarıyla münasebetine engel olmaya çalıştığını, iki yıldır ayrı yaşadıklarını belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öne sürdüğü boşanma sebeplerinin hepsinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunun kesinlikle söz konusu olmadığını, davacının müvekkilini boşanmaya zorlamak için ekonomik şiddet uyguladığını belirterek, davanın reddi ile birlikte dava süresince ortak çocuk için 1.000,00 TL ve davalı kadın için 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2020/48 Esas, 2022/128 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak bir sorunun olmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı, tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, kadının tanıklarının da tarafların örnek bir çift olduğu yönünde beyanda bulundukları, tarafların ayrı yaşıyor olmasının tek başına boşanma için yeterli olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarihli ve 2022/877Esas, 2022/931Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığını, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediğini, ihtilafın doğru olarak tanımlandığını, kararın usul ve kanuna uygun olduğunu, mahkemece davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, davalının karşı davasının bulunmaması nedeniyle hükmü istinaf etmekte hukuki yararının bulunmadığını belirterek, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın kusur belirlemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 18.01.2023 tarihli kararı ile her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddedildiği ve kadının karşı davasının bulunmadığı belirtilerek, davalı kadının istinaf incelemesi talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle esastan ret kararı verilmiş ise de; eldeki davada varsa erkek aleyhine tespit edilecek ve yüklenecek kusurların, taraflarca sonradan açılacak boşanma davalarına etki edeceği hususu gözetilmeksizin, kadının hukuki yararının bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğu, hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince kadının kusur belirlemesine yönelik istinafı nedeniyle erkeğin varsa kusurları yönünden dosyanın değerlendirilerek istinaf talebinin esası hakkında karar verilmesi gerekirken bu yön göz önünde tutulmadan hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre davalı kadının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kadın cevap dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının söz konusu olmadığını savunduğu, davacının ekonomik şiddet uygulaması nedeniyle tedbir nafakası talebinde bulunduğu, yine cevaba cevap dilekçesinde de davacının ekonomik şiddet uyguladığını iddia ettiği, davalı tanığı ...'nun beyanlarında davacının boşanma kararı aldıktan sonra otomatik ödeme talimatını iptal etmesi nedeniyle evin elektriğinin kesildiğini beyan ettiği, davalıya küçük bir miktar para verdiğini beyan ettiği, davacının boşanma kararı aldıktan sonra ortak konuttan ayrılmış olmasının birlik giderlerine katılma yükümlülüğünü sona erdirmediği, evlilik birliğinin sona ermesine kadar bu yükümlülüğün devam ettiği, davacının evin elektriğinin kesilmesine neden olmak ve birlik giderlerini karşılamaya yetecek ekonomik katkı sağlamamak suretiyle davalıya ekonomik şiddet uyguladığı sabit olmasına ve davacı bu şekilde kusurlu bulunmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi kararında bu hususun belirtilmemiş olmasının doğru olmadığı, açıklandığı üzere davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun ise de, davacının kusurlu eyleminin gerekçeli kararda belirtilmemiş olmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, ancak gerekçedeki bu yanlışlığın sonuca etkili bulunmadığı ve davanın reddine dair kararın netice itibariyle doğru olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçeye yönelik olarak kabulü ile, hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, davalı tarafın sair istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili; tedbir nafakası ödeyerek katkıda bulunduğunu, belirlenen kusurun usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili; erkeğe yüklenen kusurlu davranışların eksik olduğunu, ayrıca lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin ispatlanan başka kusurlu davranışının bulunup bulunmadığı ve davalı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...