Logo

2. Hukuk Dairesi2023/856 E. 2023/3093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davalı erkeğin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2019 E., 2022/2204 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1611 E., 2021/327 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, dışlandığını, kötü davrandığını, sürekli hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, aşağıladığını, yüz kızartıcı suçlar işlediğini, bir çok suç kaydının olduğunu, bu durumu gizlediğini, sürekli tehdit ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, bağımsız konut temin etmediğini, ailesiyle görüşmediğini, sürekli köpek boğuşturmaya gittiğini, eve geç geldiğini, telefonla görüştürmediklerini, dışarıya tek başına gitmesini kısıtladığını, daha önce evlilik yaptığını, önceki eşten çocuğu olduğunu gizlediğini, erkek ve ailesinin kız çocuğu olduğunu, gizlediğini, erkek ve ailesinin kız çocuğu olduğunu öğrenince bir kız çocuk sevmeyiz, erkek çocuk olsaydı keşke dediklerini, kadının annesine şiddet uyguladığını, erkeğin ailesinin kadın ve ailesine hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vasisi cevap dilekçesinde; kadının ziynetleri alarak evi terk ettiğini, cezaevinde ziyarete gelmeyip eşini yalnız bıraktığını, aramalarına cevap vermediğini, ortak çocuğu göstermediğini, kadının karıştığı olaylar nedeni ile kardeşleri Hüseyin ve ...'in cezaevinde yattıklarını, kadının birlikte olduğu kişiyi kardeşlerinin öldürmüş olduklarını, sürekli hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, kendini arabadan atmaya kalktığını, kız kardeşini dövdüğünü, evli ablasının eve gelmesini istemediğini, misafir gelmesini istemediğini, kadın ve ailesinin erkeğin ailesine saldırdığını, şiddet içeren davranışlar yaptığını savunarak davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velayetinin babasına verilmesine, kişisel ilişki kurulmasına, erkek yararına 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine ve ailesine hakaret ettiği, tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar için sosyal bir fayda kalmadığı, ortak çocuk Elif Zümra'nın velayetinin anneye verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olduğu, anne yanında olan çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakkı ihlal edilen davacı kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, evlilik süreleri hep birlikte değerlendirilerek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 100,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın ve davalı erkek vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminatların miktarlarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vasisi, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu ve kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, erkeğe yüklenen kadının ailesine hakaret ettiği vakıasına dayanılmadığı bu nedenle erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, erkeğe yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğin, kadını tehdit ettiği, kadının annesine şiddet uyguladığının sabit olduğu halde bu hususlarda erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başka kusurunun ispatlanamadığı, kadının kendini arabadan atmaya kalktığı konusundaki tanık beyanının soyut olduğu, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenilmemesinin doğru ve yerinde olduğu, kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sasrılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın ve çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın hakkaniyete uygun olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk, çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin yerinde olduğu ancak miktarlarının yetersiz olduğu, evlilikte geçen sürenin 45 gün olması, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında boşanma sonucu eşinin maddi desteğini yitiren ve kişilik hakları zedelenen davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olduğu ancak miktarlarının az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek; istinaf dilekçesindeki itirazlarının incelenmeden karar verildiğini, verilen kararın kendisini mağdur ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, ortak çocuğun velayetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 55 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.