"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/702 E., 2023/1790 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/301 E., 2021/709 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, davalının daha önce bir evlilik yaptığını, bu evlilikten çocuklarının olduğunu, davacının yurt dışına çıktıktan sonra davalıyı yanına aldırmak için vize işlemleri merkezine gittiğinde oradaki yetkililerin müvekkiline evliliklerinden 1 hafta sonra davalının eski eşi ile sosyal medyadaki samimi, birbirlerine aşklarını ifade eden konuşmaları gösterdiklerini ve eşinin kendisine ihanet ettiğini söylediklerini, bunu gören davacının, davalının kendisini ile gerçek bir evlilik yapmadığını, Avusturya'ya gidebilmek için kendisini kullandığını, davalının şu an da eski eşi ile birlikte yaşadığını ifade ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile evlendikten sonra kendisini yurt dışına götüreceğini, vize işlemlerini yaptıracağını söylediğini, üzerine de 5000 Euro para aldığını ancak hiçbir işlem yapmadığını, davacının orada başka birisi ile gönül ilişkisi yaşadığını ve aynı evde kaldığını, davacının kendisini evlilik vaadiyle kandırdığını, davacının ikametgahının Avusturya, kendisinin ise Aksaray'da olduğunu, yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin Aksaray Aile Mahkemesi olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisinde yer alan Gülağaç İlçe Jandarma Komutanlığı tarafında düzenlenen 29/01/2021 tarihli tutanağa bakıldığında davalının eski eşi ... ve bu eşinden olma çocuklarıyla birlikte yaşadığı, halen eski eşi ... ile birlikte aynı evde kaldıklarının tespit edildiği, kaldaki huzurda dinlenen davalı tanıklarının alınan beyanına bakıldığında ise tarafların evlendikten sonraki süreçte davacı kadının yurt dışına çıktığını, davalıdan da 5000 Euro para aldığını, ancak davalı erkeğin Saratlı Kasabasında önceki eşi ve çocuklarıyla birlikte aile hayatı sürdüğünü ifade ettikleri, her üç tanığın da alınan beyanlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davalı taraf karşı dava açmadığı gibi evliliğin iptaline karar verebilecek başkaca bir davasının da bulunmadığı, davalı erkeğin dava tarihinden önce ve halen Saratlı Kasabası'nda davacıdan önceki eşi ve çocuklarıyla birlikte aile hayatı sürdüğü anlaşılmış ve açıklanan nedenlenlerle taraflar arasında evlilik birliğinin devamına imkan vermeyen bir geçimsizlik mevcut olduğu, evlilik birliğinin devamı açısından eşler yönüyle korunmaya değer bir yarar kalmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evliliğin butlanı gerektiğinden davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evliliğin butlanı gerektiğinden davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle taraflarca evliliğin iptaline yönelik açılmış bir dava bulunmadığının, toplanan delillerden kadının sadakatsiz davranışlarda bulunduğunun, bu vakıanın cevap dilekçesi ekinde sunulan fotoğrafla sabit olduğunun, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiğinin, erkeğe kusur olarak yüklenen eski eşi ile birlikte yaşama şeklindeki sadakatsizlik vakıasının da dosya kapsamından gerçekleştiğinin, sonucu itibariyle tarafların evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının ve birbirlerinden nafaka ve tazminat talebinde bulunmadıklarının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.