"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/449 E., 2023/271 K.
DAVA TARİHİ : 20.03.2019
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden bozulmasına ve diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak kadın yararına yoksulluk nafakası ile manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, başka kadınla yıllardır gayriresmi evlilik yaptığını ve 10 çocuğu olduğunu, hakaret ve şiddete maruz kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesi uyarınca davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin 03.03.2021 tarih ve 2019/132 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararı ile; davanın zina hukuksal nedenine göre boşanma olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, zina hukuksal sebebine göre dava açılabilmesi için hakdüşürücü sürenin geçtiği, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine göre inceleme yapıldığı; kadının ve ortak çocuklarının bakımına karşı ilgisizliği, maddî ve manevî destek olmadığı, psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayarak hakaret ve tehditlerde bulunduğu ve yaklaşık 30 yıldır evlilik birliği içerisinde başka bir kadınla imam nikahlı olarak evlenip bu kadından on tane çocuklarının olduğu ve onlarla yaşadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarih ve 2021/1010 Esas, 2022/198 Karar sayılı kararı ile kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. Davacı kadın vekili nafaka ve manevî tazminat miktarının az olduğu ile nafakaya artış oranının uygulanmamasının hatalı olduğu yönünden; davalı erkek vekili ise kusur belirlemesi, davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire’nin 16.05.2022 tarih ve 2022/3162 Esas, 2022/4464 Karar sayılı kararı ile davacı kadın, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışını daha önceden öğrendiği; davalı erkeğin bir başka kadınla yaşamasının devamlılık arz ettiği ve bu birliktelikten çocuklarının olduğu ve bu durumda zina için öngörülen altı aylık sürenin son eylem tarihinden başlayacağı düşünülmeden hak düşürücü süreden davanın reddedilmesi doğru değil ise de bu durum temyiz edilmediğinden eleştirilmekle yetinilmesine; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatleri, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, itiraza konu diğer yönlerden ise onamasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir gelirinin olmadığı, davalı erkeğin adına kayıtlı birçok ve yüksek değerli taşınmazların bulunduğu; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesi ile boşanmaya sebep olan olayların aynı zamanda kadının kişisel haklarını da ihlal ettiği, gerçekleşen kusurlu davranışlar, evlilik süresi dikkate alınarak kadın yararına daha uygun miktarda yoksulluk nafakası ile manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen vakıaların gerçekleşmemesine rağmen kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedildiğini ve miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek; kararın manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile nafaka miktarlarının dosya kapsamı, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.