"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/197 E., 2023/364 K.
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına satın alınan taşınmazın müvekkilinin düğünde takılan altınları (10 adet 20 gramlık bilezik, 15 adet Cumhuriyet altını, 2 adet dövme, 52 adet çeyrek altın, 10 gram ağırlığında zincir, nişan ve nikah yüzüğü, küpe ve 3.000.00 TL olmak üzere yaklaşık toplam değeri 40.000.00 TL) ile müvekkilinin babasının karşılıksız verdiği para (20.000.00 TL nakit para, 5 adet dövme, 1.500,00 Euro) ile satın alındığını, taşınmazın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, çeyiz ve giyim eşyalarının da müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 70.000.00 TL'nin tahsilini, çeyiz ve giyim eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaması halinde 10.000.00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 15.02.2023 tarihli dilekçesinde; taşınmazın değerinin 441.730,00 TL belirlendiğini, taşınmazın tamamının müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek 80.000,00 TL olan dava değerini toplam 441.730,00 TL'ye yükselttiklerini açıklamıştır.
II. CEVAP
1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; çeyiz eşyalarının teslimine hazır olduklarını, düğün takılarının miktarının (6 adet 20 gramlık bilezik, 4 adet Cumhuriyet altını, 2 adet yüzük 1.000.00 TL) doğru olmadığını, taşınmazın edinilmesinde düğünde takılan takılar ile davacının babasının verdiği para (8.600,00 TL nakit para, 5 adet dövme, 600,00 Euro ve 250,00 USD) ve müvekkilinin babasının verdiği 30.000,00 TL paranın kullanıldığını, taşınmaz edinildikten sonra yapılan tadilatların müvekkilinin kazancı ile yapıldığını, taşınmazda tarafların eşit haklarının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı erkek 23.09.2014 tarihli (4) nolu celsedeki beyanında; taşınmazın 70.00,00 TL'ye alındığını, alındıktan sonra da 10.000,00 TL civarında masraf yaptığını, kayınpederinin taşınmaz alırken nakit 20.000,00 TL değil 1.500,00 Euro ve 5 tane tam altın verdiğini, altınları da o zamanki tarihte 15.000,00-16.000,00 TL civarında tuttuğunu, evlenirken davacıya 6 adet burgulu 22 ayar bilezik, 2 tane yüzük, küpe taktığını, kayınpederi ve kayınvalidesinin de davacıya 8-10 tane Cumhuriyet altını taktığını, davacının bekarken alınan altın kolyesinin olduğunu, ayrıca düğünde 50 tane çeyrek altın takıldığını, ev alınırken tüm altınların harcandığını, taşınmazın ortak alındığını, ayrıca kendi ailesinin düğünden önce çektiği kredinin bir kısmını düğüne harcandığını, kalan 25.000,00 TL'nin de taşınmaz için kullanıldığını, tapudaki devirler sırasında kalan masraflar için de 5.000,00 TL kadar kredi çektiğini açıklamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.11.2014 tarih ve 2013/147 Esas, 2014/1032 Karar sayılı kararı ile; çeyiz eşyalarına ilişkin talebin yargılama sırasında eşyaların davacı tarafa teslimi nedeniyle konusuz kaldığından bu hususta esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşınmaz yönünden talebin eşler arasındaki mal rejimi ile ilgisinin bulunmadığından Aile Mahkemesi tarafından değil genel mahkemelerde çözüme kavuşturuluması gerektiğinden bu talep yönünden görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.03.2018 tarih ve 2015/22419 Esas, 2018/10007 Karar sayılı kararı ile; davacının dava dilekçesinde taşınmazın düğünde takılan takıların satışından elde edilen para ve babasının maddî desteği ile evlilik birliği içinde alındığını iddia ettiği, 4039 parsel 1 nolu bağımsız bölümün davalı eş adına 27.10.2011 tarihinde evlilik birliği içinde alındığı, iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkin olduğu, aile hukukundan kaynaklanan davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını, durum böyle iken, davanın mal rejiminin tasfiyesi talebinin koşulları oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının görevsizlik kararı yönünden kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına, davalı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tasfiye konusu taşınmazın evlilik birliği içinde alınmasına rağmen davacının kişisel malı olduğuna kanaat getirildiği, zira taşınmazın alımı öncesinde davacının babasının ev alımı için davacıya 20.000,00 TL nakit para, 5 adet dövme (altın), 1.500,00 Euro'yu karşılıksız olarak verdiği, bu amaçla kredi çektiği, tarafların düğünde davacıya takılan takıları ve nakit parayı da bu paraya katarak evi aldıklarının dinlenen tanık beyanları ve banka kayıtlarıyla anlaşıldığı, davalının babası tarafından kredi çekilerek evin alımına katkı sağlandığı iddialarının ise alınan kredinin evin alımından bir sene öncesine ait olduğu anlaşılmakla itibar edilmediği, taşınmazın davalının üzerine kaydedilmesinde kusurlu veya kasıtlı bir eylemi olduğu mahkemece sabit bulunmadığı gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, taşınmazın davacının kişisel malı olduğunun tespiti ile taşınmaz değeri olan 441.730,00 TL'nin karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın değerine yönelik rapora itirazlarında belirtildiği gibi taşınmaz değerinin karar tarihindeki güncel değerlerinin altında belirlendiğini, 5 ay içerisinde dahi taşınmaz değerlerinde fahiş farklılıklar olduğunu, alacağın eksik belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesinde ayni hak talep edilip edilemeyeceği, taşınmazın değerinin güncel olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 31 nci maddesi, 33 üncü maddesi, 177 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı ve özellikle kural olarak mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe tanınan hak ayni olmayıp şahsi alacak hak niteliğinde olduğuna, temyize konu davadaki somut olayda, istisnai durumların bulunmadığına, tasfiyeye konu taşınmazın değerinin karar tarihi itibariyle güncelliğini yitirmediği anlaşılmakla; davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.