"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/167 E., 2023/270 K.
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen katkı payı alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmaz, araç ve dükkanın edinilmesine çalışarak katkısının olduğunu belirterek, şimdilik 50.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek vekili 07.06.2021 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını taşınmaz yönünden toplam 58.883,48 TL’ye yükselterek 50.000,00 TL alacağın 30.05.2013, 8.883,48 TL alacağın 07.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın tapuda müvekkili adına kayıtlı olmadığını, taşınmazın ödemelerinin bitmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Dava, boşanma davasında karşı dava olarak açılmış olup boşanma dava dosyasından 10.04.2014 tarihli (7) nolu celsede ayrılmasına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 17.10.2017 tarih ve 2014/217 Esas, 2017/684 Karar sayılı kararı ile; taşınmazın taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına satın alındığı, taşınmazın 20.000,00 TL'si kredi, 55.000,00 TL'si banka birikimleri olmak üzere 75.000,00 TL'ye alındığı, kredilerin davalı tarafından ödendiği, kredi oranı yönünden davalı lehine denkleştirme yapıldığı, kredi dışındaki kısma davacının çalışarak takdiren % 35 oranında katkısının olduğu, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre davacının 25.558,75 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 25.558,75 TL alacağının 30.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.05.2019 tarih ve 2018/1282 Esas, 2019/647 Karar sayılı kararı ile; davanın katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğu, yazılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.12.2019 tarih ve 2019/5275 Esas, 2019/11377 Karar sayılı kararı ile; taşınmazın 20.000,00 TL'si kredi, 55.000,00 TL'si banka birikimleri olmak üzere 75.000,00 TL'ye alındığı, her iki taraf da çalışarak gelir elde ettiğinden davacının kredi ödemelerine çalışarak katkısı olduğunun kabulü gerektiği, banka hesabından çekilen paranın yatırılma tarihi dikkate alındığında edinilmiş mal olduğundan davacının yarısı ile toplu katkı yaptığının kabulü gerektiği, o halde Mahkemece davacının 75.000,00 TL’ye alınan taşınmazın 55.000,00 TL’lik bölümünün her iki tarafın yarı oranda hakkı bulunan bankadan çekilen toplu para ile karşılandığı gözetilerek davacının kişisel malı niteliğindeki 27.500,00 TL’nin 75.000,00 TL alım değerine oranlandıktan sonra bulunan oran ile dava konusu taşınmazın dava tarihindeki 115.000,00 TL piyasa sürüm değeri ile çarpılması, çıkan miktarın davacının katkı payı alacağı olduğunun kabul edilmesi, yine 20.000,00 TL kredinin 75.000,00 TL alım değerine oranlanması ile bulunacak oranın taraf gelirlerinden hareketle Daire ilke ve uygulamalarına göre belirlenecek davacının katkı oranı ile çarpımı sonunda davacının krediden dolayı hesaplamada dikkate alınacak katkı payı oranının tespiti edilerek tespit edilen bu oran ile taşınmazın dava tarihindeki 115.000,00 TL piyasa sürüm değeri ile çarpılarak davacının krediden dolayı katkı payı alacağı da bulunarak her iki katkı payı alacağının toplamının davacının talebi de gözetilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının taşınmazın edilmesine banka hesabından çekilen para ile yaptığı % 36,36 TL katkı payı oranına göre 42.149,00 TL katkı payı alacağının bulunduğu, kredi ödemelerine de çalışarak % 47,53 katkı payı oranına göre 14.572,22 TL katkı payı alacağı olmak üzere toplam 56.731,22 TL katkı payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 56.731,22 TL katkı payı alacağının 30.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın dava tarihi değil, güncel değerine göre alacağın belirlenmesi gerektiğini, yasal faizin müvekkilinin hak kaybını gidermediğini, adil sürede yargılama yapılmadığını, 15.10.2009 tarihinden sonra davalının çalışmadığını, bu dönemde kredi ödemelerinin tamamının müvekkili tarafından yapıldığını, davalının çalıştığı dönemlerde de asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğini, müvekkilinin esnaflık yaparak düzenli gelirinin olduğunu, müvekkilinin katkı payı oranının düşük belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tasfiyeye konusu malın hangi tarihteki değerinin esas alınarak alacağın belirlenmesi gerektiği, katkı payı oranı ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 373 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 203 üncü maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 242 ve 243 üncü maddeleri; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.