"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1657 E., 2023/1608 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/491 E., 2023/424 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilikleri boyunca kadının hakaret, küfür kötü muamele ve şiddete maruz kaldığını, erkeğin sürekli kumar oynadığını, sürekli borçlandığını, devamlı iş saatleri dışında ailesiyle veya ev dışında vakit geçirdiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının ailesinin gelmesini istemediğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, epilepsi hastası olan çocuğunun tedavisi ile ilgilenmediğini ve tedavi masraflarını karşılamadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, 2021 yılında evden ayrılarak köye ailesinin yanına gittiğini, arayıp sormadığını, tekrar bir araya geldiklerini ancak bahis oyunları oynamaya ve ihtiyaçları karşılamamaya devam ettiğini, kadın hastalandığında destek olmadığını, kadının çayına habersiz uyarıcı damla koyduğunu, tehditte bulunarak kadını işten çıkarmak istediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 2.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini boşanmak istemediğini, tartışma sırasında kadının erkeğe hakaret, beddua ettiğini ve küçük düşürücü sözler söylediğini, eşini sevdiği için sineye çektiğini, erkeğin işini, maaşını ve yaptığı işleri beğenmediğini, kadının eve katkı sağlamadığını, kendisine lüks harcamalar yaptığını, kadının babasına kredi çektiğini, ödemeyince borçlandığını, çocuklara erkeği kötülediğini, tüm özeli kök ailesine anlattığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşi hastalandığında eşiyle ilgilenmeyerek, kredi borcunu ödemeyip, eşinin ödemesine sebep olarak, evinin ihtiyaçlarını almayarak, çocuklarıyla ilgilenmeyerek, eşine karşı "bunu senin yanına bırakmayacağım, seninle uğraşacağım, seni o işte çalıştırmayacağım" şeklinde konuşarak, iddia, şans oyunları oynayarak, eşinin çayına, eşinden habersiz bir şey katarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki tesisine, çocuklar için taktir edilen aylık 500,00'şer TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren arttırılarak aylık 900,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî tazminata, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiasını ispat edemediğini, erkeğin hangi neden ya da nedenlerle tam kusurlu görüldüğünün açık bir şekilde izah edilmediğini, kadının kusurlu davranışlarının dikkate alınmadığını, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tedbir ve iştirak nafakaları ile miktarları, tazminatlar ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tedbir ve iştirak nafakaları ile miktarları, tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, boşanma davasının kabulüne, çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.