"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2014/340 E., 2014/498 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşanma ve fer'îleri konusunda anlaştıklarını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın 19.09.2014 tarihli duruşmada boşanma ve ferileri konusunda anlaştıklarını beyan ederek davanın kabulünü savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk Ekrem Şen'in velâyetinin davacı babaya, Rabia Hatun Şen ile Emirhan Şen'in velâyetinin davalı anneye tevdiine, tarafların ortak çocukları Rabia Hatun ve Emirhan Şen için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, 25.06.2014 havale tarihli dava dilekçesine ekli imzalarını taşıyan boşanma protokolünün onanmasına, tarafların birbirlerinden yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat talep etmediği gerekçesiyle bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın özetle; iradesinin sakatlandığını, gerçek iradelerinin boşanma olmadığını, karar sonrası uzun süre tarafların karı koca hayatı yaşadığını, erkeğin zaman zaman çeşitli bahanelerle erkeğin evi terk ederek gittiğini, müvekkilini aşağıladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, 2019 Aralık ayında evi terk ettiğini, müvekkilinin haklarını almadan boşanmak istemediğini belirterek usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasına, lehine 10.000.00 TL tedbir ve 1.500,000 TL maddî, 1.500,000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Mahkeme tarafından anlaşmalı boşanmaya dair verilen kararın uzun bir süre sonra tebliğe çıkartılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı, tarafların evilik birliğinin devam ettiği iddialarının değerlendirilmesi gerekip gerekmediği, anlaşmalı boşanma iddiasından vazgeçilmiş sayılıp sayılmayacakları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 inci ve 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası
3.Değerlendirme
Davacı erkek tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 19.09.2014 tarihli kararla tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan dokuz yıl geçtikten sonra davacı tarafından tebliğe çıkartılmış, kararın 15.09.2023 tarihinde davalı kadına tebliğ edilmesi üzerine, davalı kadın süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı kadın temyiz dilekçesinde; gerçek iradelerinin boşanma olmadığını, karar tarihinden sonra davacı ile bir arada yaşadıklarını, en son 2019 Aralık ayında erkeğin evi terk ettiğini, haklarını almadan boşanmak istemediğini ileri sürmüştür. Kararın dokuz yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. 4721 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine
İş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.