"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1673 E., 2023/2042 K.
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 29.03.2023 tarihli ve 2022/10595 Esas, 2023/1440 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararında; somut olayda davacı kadının iddialarını hangi delillerle ispatlayacağını dava dilekçesinde belirtmediği ve davalı erkeğin dilekçelerinde B. isimli bir kadınla imam nikahlı olarak yaşadığı ikrar edilmiş ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre, boşanma davası taraflarının ikrarının hâkimi bağlamayacağı dikkate alındığında, davalı erkeğin kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle; bozma öncesi kararda direnilerek davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinde tarafların mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıaların çekişmeli olmaktan çıkacağı ve ispatının gerekmeyeceği düzenlenmiş, bu kurala 4721 sayılı Kanun'un 184 üncü maddesinde boşanma davaları yönünden istisna getirilerek hâkimin boşanma davasında tarafların dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe bunları ispatlanmış sayamayacağı ve tarafların ikrarının hâkimi bağlamayacağı düzenlenmiştir. Kanun koyucunun kesin delil niteliğinde olan ikrar konusunda boşanma yargılamalarında getirdiği istisna, bu davaların niteliği gereği hâkime daha geniş bir takdir yetkisi tanımakta olup, ikrar edilen vakıanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin kabulü hususunda hâkime vicdani kanaatine göre hüküm verme ödevi yüklemektedir. Buna göre, mahkeme huzurunda taraflarca ikrara konu edilmiş bir vakıanın gerçekleşip gerçekleşmediği dosya kapsamı itibari ile hâkim tarafından takdir edilebilecek ve gerekçeleri açıklanmak sureti ile vakıanın sübut bulup bulmadığı belirlenecektir. Boşanma davasında ikrarın hakimi bağlamayacağı şeklindeki yasal düzenleme, ikrarın mahkemece hükme esas alınmaması sonucunu doğurmaz. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının İlk Derece Mahkemesince ikrar kapsamında kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilmeden, Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile önceki kararda direnilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
30.11.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
K A R Ş I O Y
Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemekle direnme hükmün onanması görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun Hukuk Genel Kuruluna gönderme kararına katılmıyorum.