Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8679 E. 2024/6590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya karar verilmesi, kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/521 E., 2023/1774 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ereğli(Konya) Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/813 E., 2021/842 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, kendisinin gündelik işlerde çalışarak evin ihtiyaçlarını karşıladığını, davalının kendisine son iki yıl içinde sürekli ağır hakaretlerde bulunduğunu, kendisini darp ettiğini, davalının kendisine ve çocuklarına karşı ilgisiz ve sevgisiz olduğunu, son iki yıldır arayıp sormadığını, kendisini sürekli dövmesi, hakaret etmesi ve ailevi görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin kendisi açısından çekilmez hal aldığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kendisi yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi-100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ve çocukları tarafından 28.03.2019 tarihinde evden kovulduğunu, hatta davalının eşyalarının bile davacı tarafından sokağa atıldığını, davacının kışkırtmasıyla tarafların oğlunun davalıyı vücut imkanlarını kullanmak suretiyle evden attığını, davalının geçimini daha önceleri kapıcılık yaparak sağlamakta iken, bu işini bırakınca oğluyla birlikte hayvancılık yapmak için kredi çektiğini, ancak davacının kışkırtmaları sonucu oğlunun davalıyı kazanca ortak etmediği gibi kredi borcunu ödemeye de yanaşmadığını, bu nedenle de davalının kredi borçlarının bulunduğunu, ayrıca davalının vertigo rahatsızlığı nedeniyle de çalışamamakta olup işsiz olduğunu, davacının sürekli olarak çocuklarını babalarına karşı doldurduğunu, tüm bunlara rağmen davalının halen eşini ve çocuklarını sevmekte olup yuvasının dağılmasını istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadına küfür ve hakaretler ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, erkek eşe ''kadına küfür ve hakaretler ettiği'' yönünde yüklediği kusurun gerçekleştiği, ancak her ne kadar İlk Derece Mahkemesince erkeğe ''evin ihtiyaçlarını karşılamadığı'' yönünde kusur yüklenmiş ise de, ispatlanamadığından kusur olmaktan çıkarılması gerektiği, kadının erkeğe izafe ettiği şiddete yönelik maddi vakıanın ise; 2019 yılı içerisinde gerçekleşen fiili ayrılıkta davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı hususunun tarafların ortak çocuğu olan tanık Alperen'in beyanı ile sabit olduğu, tespit edilen ve gerçekleşene göre, erkeğin, kadına küfür ve hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, erkeğin cevap dilekçesinde halen eşini sevdiğini ve yuvasının dağılmasını istemediğini belirterek davanın reddini talep ettiği, bu nedenle varsa dahi kadının kusurlarını affetmiş sayılacağı, kadına kusur verilmemesinin doğru olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan, birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu, kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, kadının yaşı ve yeniden evlenme şansı, evlilik birliğinin süresi ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, takdir edilen miktarların günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olmadığı, az olduğu, yine davacı tarafça tazminatlar yönünden faiz talebinde bulunulmuş olmasına rağmen faize hükmedilmemiş olduğu, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; tarafların kusur belirlemesine, kadının nafakaların ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; kadın yararına, dava tarihi 23.12.2020 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 12.09.2023 tarihine kadar aylık 450,00 TL, karar tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya karar verilerek, işsiz olmasına rağmen kanuna aykırı olarak erkeğin mahfına sebep olacak şekilde nafaka, maddi-manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kabul edilen boşanma davası, nafaka ve tazminatların kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.