"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/894 E., 2023/1252 K.
KARAR : Esasdan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/109 E., 2022/219 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının ilk evliliğinden üç çocuğu olduğunu, davalının evliliğin ilk yıllarından itibaren davacıya karşı ilgisiz davrandığını, sorumsuz tavırlar takındığını, davalının sebepsiz tartışmalar çıkartıp agresif davranışlar sergilediğini, davalının davacının ailesiyle görüşmesine engel olduğunu, davalının çalışıyor olmasına rağmen evin eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, davalının davacıyı evden kovduğunu, küfür ettiğini, kişisel eşyalarını almaya gittiğinde bir kısmını ateşe verip yaktığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL maddî tazminat ile, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacının davalıya ve çocuklarına karşı kötü davrandığını, çocuklara bağırdığını, küfür ettiğini, davacının ailesinin davalının üç çocuklu olmasını kabul etmediklerini, davalının rahatsız edecek decerede esrar benzeri madde kullandığını, aldatıldığını, ileri sürüp tarafların boşanmalarına karar verilmesini, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanını yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 23.10.2020 tarih 2019/915 esas 2020/1057 karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 300,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 15.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verildiği, kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 27.01.2022 tarih 2021/94 Esas 2022/136 Karar sayılı ilamı ile erkeğin maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, kabulü göre yargılama giderleri ve yoksulluk nafakası bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin davalı kadının önceki evliliğinden olan çocuklarını istemediği, ailesinin de istemediği, çocukları yük olarak gördüğü, büyük oğlunu eve almadığı, davalı kadının büyük oğlunun parklarda yatmak zorunda kaldığı, çocukların can güvenliğini düşünmeyerek sorumsuz davrandığı, evin hiçbir maddî ihtiyacını karşılamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davalı kadının da ev işlerini yapmadığı, davalıya hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda az kusurlu olduğu, dosyanın boşanma yönünden kesinleştiği, davalı yanın çalıştığı, gelirinin olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile boşanma hükmünün kesinleşmiş olması sebebi ile yeniden karar verilmesine yer olmadığına, aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilemesine, yoksulluk nafakası talebinin reddine, 15.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetli; kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve miktarı, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve nafaka miktarları bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının da kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddî manevî tazminat takdir edilmesinde, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu anlaşılan erkeğn maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi takdir edilen tazminat tutarlarının da makul bulunduğu, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları ve gelir düzeyleri gereği kadın lehine yoksulluk nafakası takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kadın lehine takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte, kusurun kimden kaynaklandığı, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, TMK 4, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş, kararın erkek vekili ve kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında kadının ayrıca erkeğin eşyalarını yaktığı vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıda açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı kusur belirlemesi sonucu kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile maddi ve manevi tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirmesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
3.Davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.