"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/995 E., 2023/1168 K.
...
...
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın lehine hükmedilen maddî tazminatın az olduğu, manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarı artırılarak hüküm kurulmuş, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı olduğunu, öfke kontrol problemi olduğunu, evlilik süresi içerisinde ailesiyle zaman geçirdiğini, kadının şiddete maruz kaldığını, erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesine göre tarafların boşanmalarına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadına ait kişisel eşyaların, çeyizlerin ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, aksi takdirde şimdilik 10.000,00 TL bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, küçük düşürücü ve rencide edici davranışlarda bulunduğunu, sürekli ailesinin yanına gittiğini, kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğini temelinden sarsıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine göre boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2020
tarih ve 2018/540 Esas, 2020/524 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, ailesinin ortak yaşamlarına müdahalelerine engel olmadığı, sürekli ve düzenli çalışarak birliğin üzerine yüklediği görevleri yerine getirmediği, uyuşturucu ticaretinden dolayı tutuklandığı, son olarak üzerinde uyuşturucu madde bulundurduğu ve uyuşturucu kullandığı, erkek tanıklarının anlatımlarının yer ve zaman içermediği, soyut iddialardan ibaret olduğu, bir kısım anlatımların ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcılıktan uzak beyanlar olup hükme esas alınamayacağı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre tarafların boşanmalarına, kadının kişisel eşya ve ziynet eşya talebinin feragat nedeniyle reddine, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen, kişilik haklarına saldırı bulunan kadın lehine 8.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, kadının ziynet ve eşya alacağından feragat etmesine rağmen lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2022 tarih ve 2021/946 Esas, 2022/1259 Karar sayılı kararı ile; somut olayda kadının erkeğin montunun cebinde uyuşturucu madde bulması sonucu aile büyüklerinin bir araya geldiği, erkeğin kendi babasına ot içtiğini söylemesi üzerine kadının evden ayrıldığı, bu olaydan sonra tarafların tekrar bir araya gelmedikleri, erkeğin uyuşturucu kullanmasının evlilik birliğini temelinden sarstığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, Mahkemece erkeğe yüklenen diğer kusurların tanık anlatımlarında geçmediği bu nedenle erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına atfedilecek bir kusurun ispatlanmadığı, kadının yargılama sırasında ziynet ve çeyiz eşyalarına yönelik taleplerinden feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, ancak erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesi ile erkeğin, kusur belirlemesi ve feragat edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü ile, kararın kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ilama ''Feragat edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası yönünden, erkek kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı- davacı erkek lehine karar tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince tespit edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin ... kadından alınarak, davalı-davacı erkeğe ödenmesine'' hükmünün eklenmesine, erkeğin sair, kadının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı- davacı erkek vekili tarafından erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin reddi, kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulü yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 21.02.2023 tarihli ve 2022/9837 Esas, 2023/627 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran kadın yararına hükmolunan maddî tazminatın az olduğu, erkeğin Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşullarının somut olayda kadın yararına gerçekleşmediği, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak kadın lehine 35.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin raddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...