"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1181 E., 2023/1666 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/43 E., 2023/30 K.
Taraflar arasındaki çocuklarla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü tamamen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin davacı babaya verildiğini, karar ile birlikte davalı anne ile ortak çocuklar arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğunu, her haftasonu davalı ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması nedeniyle davacı babanın hiçbir hafta sonunu çocuklarıyla birlikte geçiremediğini, davalının ortak çocuk ... 'in yanında sigara içtiğini ve ortak çocuğun davalının yanına son gittiğinde hastalandığını belirterek her hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan, Pazar günü saat 17.00'ye kadar anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişki tesisine ilişkin hükmün kaldırılmasına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının anlaşmalı boşanma sürecinde kararlaştırılan kişisel ilişkiyi bilerek ve isteyerek hakim huzurunda kabul ettiğini, davacının bu konuda dürüst davranmadığı gibi iyi niyetli de olmadığını, davalı annenin ortak çocuk ... ...'yı 2022 Ocak ayından önce son olarak 31.07.2020 tarihinde gördüğünü, diğer ortak çocuk ... ile ise davalı annenin dört yıldır görüşmediklerini, bu durumda davacı babanın hafta sonu çocuklar ile birlikte olamadığı şeklindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının anlaşmalı boşanma davası esnasında hafta sonu çocuklarla birlikte olamayacağını bilerek hakim huzurunda kabul ettiğini, dava dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuk ...'in beyanlarından, davalının ortak çocuğun yanında sigara içtiği, çocuğun rahatsız olduğunu söylemesi üzerine başka bir odaya geçildiği, tanık beyanlarından davalının, ortak çocuklarla pandemi döneminin başından 2022 yılının Ocak ayına kadar yatılı olacak şekilde hiç görüşmediği, en son 2022 yılının Ocak ayında ortak çocuk ... ile yatılı olacak şekilde görüştükleri, davalı ile ortak çocuk ...'in son görüşmelerinde, ...'in tanığın çocuğu ile oyun oynadığı, davalının her iki çocuğu sinemaya götürdüğü, beraber at çiftliğine gittikleri ve dışarıda top oynadıkları, ortak çocuk ...'in davalı ile geçirmiş olduğu son gün yapmış olduğu bu etkinlikler dikkate alındığında hastalanmış olabileceği, ancak hastalanmasının sebebinin doğrudan bu sebepler olup olmadığının tam olarak anlaşılamadığı, uzman raporuna göre davalının, kızı ... ile tepkisel davranışları nedeniyle kişisel ilişki kurmak istemediği, oğlu ... ile kişisel ilişkisine ilişkin yeni bir düzenleme yapılmasını istediği, davalının kızı ... ile kişisel ilişki kurma konusunda gerekli motivasyon ve isteğe sahip olmadığı, davalı ile oğlu ...'in kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir dosyaya yansımış bir durumun olmadığı, ancak kişisel ilişki tesisine yönelik kararın infazının taraflar arasında probleme yol açtığı gerekçesiyle çocukların üstün yararı dikkate alınarak tarafların ortak çocuğu ... ile davalı anne arasında, Çan Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 06.06.2017 tarih 2017/228 E., 2017/192 K. Sayılı kararının 5 numaralı bendinde düzenlenen kişisel ilişki tesisi kararının kaldırılmasına, tarafların ortak çocuğu ... ... ile anne arasındaki kişisel ilişki tesisi kararının kaldırılması talebinin reddine, tarafların ortak çocuğu ... ... ile davalı anne arasında, Çan Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 06.06.2017 tarih 2017/228 E., 2017/192 K. sayılı kararının 5 numaralı bendinde düzenlenen kişisel ilişki tesisi kararının, her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'ye kadar, dini bayramların son günü saat 10.00'dan saat 17.00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 15. günü saat 17.00'ye kadar ve her yıl anneler günü saat 10.00'dan akşam 20.00'ye kadar olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde kendilerine de vekâlet ücreti verilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, 2017 yılındaki anlaşmalı boşanma davasında çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişkideki her hafta sonunu kapsayacak şekilde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ettiği halde, talep aşılarak çocuklardan 29.03.2008 doğumlu ... ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının doğru olmadığı gibi, çocuklardan 15.09.2013 doğumlu ... ... ile davalı anne arasında anlaşmalı boşanma dava dosyası ile kurulan kişisel ilişkideki, her hafta sonunu kapsayacak şekilde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talep edildiği halde, talep aşılarak ... ... ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişkideki, bayramlardaki yatılı ilişkinin yatısıza çevrilmesinin ve Temmuz ayında kurulan bir aylık ilişkinin 15 güne düşürülmesinin de usul ve kanuna uygun olmadığı, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, sosyal inceleme raporu ve küçüklerin beyanları da dikkate alındığında, boşanma davası sırasında her hafta sonunu kapsayacak şekilde kurulan kişisel ilişkinin hem çocukların eğitim ve gelişimi açısından, hem de davacı babanın çocuklarla tüm hafta sonlarını birlikte geçiremeyecek olması açısından usul ve kanuna uygun olmayacağından, iki hafta da bir hafta sonlarını kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının tamamen kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, tarafların ortak çocukları ... ... ve ... ile davalı anne arasında, Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 06.06.2017 tarih, 2017/228 Esas ve 2017/192 Karar sayılı kararının 5 numaralı bendinde düzenlenen kişisel ilişki değiştirilerek, her iki çocuk ile davalı anne arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00' dan Pazar günü saat 17.00' ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'ye kadar, her yıl sömestr tatilinin 1. günü saat 10.00'dan 7. günü saat 17.00'ye kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 17.00' ye kadar, her yıl anneler günü saat 10.00' dan, saat 17.00'ye kadar, ortak çocukların son rakamı tek sayılı yıllara rastlayan doğum günlerinde saat 10.00 dan, akşam 17.00'ye kadar annenin çocukları yanına almak sureti ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı babanın anlaşmalı boşanma protokolünde anne ile ortak çocuklar arasında her hafta kurulan kişisel ilişkiyi kabul etmişken eldeki davada ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davanın kişisel ilişkinin kaldırılması olduğu, değiştirilmesine karar verilmesi nedeniyle kısmen talebin reddedilmiş olduğu ve lehine vekâlet ücreti gerektiğini, yine davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların ortak çocukları ile anne arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin gerekip gerekmediği ve yeni düzenlemenin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, davacı yararına hükmedilen vekâlet ücretinin yerinde olup olmadığı, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...