"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1786 E., 2023/1313 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/249 E., 2021/130 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evliliğin ilk yılından itibaren sürekli at yarışı ve iddia oynaması, uyarıların sonuç vermemesi, bu yüzden borçlarının katlanarak artması, evin ve çocuğun giderlerine katkı yapmaması, eşinden habersiz kredi çekmesi, kadının ailesinin evlerinde oturtmak, kredi çekmek gibi maddî desteklerine, daha önce yeniden şans verilmiş olmasına, tedavi olma sözü verip tedaviye başlanmasına rağmen kumar oynamaya, eşinden habersiz kredi çekmeye, iş yerinden avans almaya devam ettiğinin öğrenilmesi, çektiği kredi miktarı ile ilgili söylediğinin doğru olmadığının anlaşılması, evin giderlerine maddî ve manevî katkı sunmaması, eşini ve çocuğunu önemsememesi, Milas'a taşınıp borçları ödemek için birlikte çalışma kararı alınmasına rağmen bu sözünü de tutmaması ve eşini parasız Milas'a göndermesi, davacıyı boşanmaya can atmakla, bekleyenleri olmakla suçlayıp hakaret etmesi gibi nedenlerle, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına,, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, müşterek konutta bulunan buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinin aynen iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, eşya alacağı talebi istinaf aşamasında eldeki davadan tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekiline dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin şans oyunları oynayarak aile bütçesine zarar verdiği ve borçlandığı belirtilerek, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına maddî tazminat olarak 15.000,00 TL'ye hükmedilmiş, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf da istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı, manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi ve maddî tazminat yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, iştirak nafakasının az olduğu, yoksulluk nafakasının kabulü gerektiği, maddî tazminatın az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, çocuğa aylık 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ve kadın lehine 40.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiş, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf da temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî tazminatın miktarı, manevî tazminatın reddi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı, vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine hükmedilen tazminat, nafakalar ve vekâlet ücretinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Gülden'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Serkan'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.