Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8819 E. 2024/6650 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya karar verilirse kusurun kimde olduğu, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1437 E., 2023/1471 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ürgüp Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/292 E., 2023/78 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin trafik kazası geçirdikten sonrasında devamlı olarak psikolojik şiddetine maruz kaldığını, erkeğin fiziksel olarak yürüyemez hale geldikten sonra devamlı olarak kadına ağır hakaret ve küfürler etmeye başladığını, ortak çocukların yanında, baş başa olunan dönemde ve toplum içerisinde müvekkiline hakaretler ederek müvekkilini küçük düşürdüğünü, nedensiz şekilde çıkarttığı tartışmalar sonrasında müvekkilinin namusuna yönelik ortak çocuklarının yanında çok ağır ithamlar ileri sürerek müvekkilini çocuklarının yanında devamlı olarak küçük düşürdüğünü, defalarca müvekkilini ve ortak çocuklarını ikametten kovduğunu, davalının devamlı olarak kafasında olaylar kurgulayıp olmayan veya yaşanmamış bir şeyi yaşanmış olarak niteleyip sorunlar çıkarttığını, müvekkilinin gururunu ve onurunu hiçe sayan ifadelerle müvekkilini psikolojik baskı altına aldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir-iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili sunduğu ıslah dilekçesi ile; 150.000.00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ile müvekkili için aylık 3.500,00 TL tedbir-yoksulluk, çocuk için 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakası talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl psikolojik şiddet uygulananın kadın eş olduğunu, müvekkilini kazadan sonra bir eş olarak değil adeta bir müşteri gibi gördüğünü, müvekkilinin felç geçirmesinden sonra da müvekkili ile yatak odalarını da ayırdığını, sürekli olarak ağır hakaretler ve küfür ettiğini, müvekkiline sürekli "şerefsiz, alçak" gibi ağır hakaretlerde bulunduğunu, "Çağır aileni sana onlar baksın" diyerek defalarca evi terk ettiğini, müvekkilinin ailesinin her zaman destek olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'ûn velâyetinin babaya verilmesine, aksi kanaatte müvekkil ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, erkek lehine 250.000,00 TL maddî tazminat ve 250.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin 2004 yılında bir kaza geçirdiği, kaza öncesinde ve sonrasında kadına çaydanlık, kül tablası ve ayakkabı fırlattığı, saçını çektiği, vurduğu, sobayı üzerine devirdiği, tekerlekli sandalyenin koluyla üzerine yürüdüğü, hakaretlerde bulunduğu ve kadını evden kovduğu, erkeğin ailesinin kadına iftira attığı, kadın eşin ise aynı yatakta yatmaya ve cinsel ilişkiye yanaşmadığı, evi terk ettiği, eşe ve ailesine hakaret ettiği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu belirtilerek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların reşit olmasına kadar 1.500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 55.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri:

1.Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç:

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, tazminatların az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadına 100.000,00 TL maddî tazminat ve 75.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, bu tazminatların boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiş, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar:

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri:

Davalı-davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile nafakaların hukuka uygun olup olmadığı ve reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk:

4721 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.