Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8831 E. 2024/2418 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara ilişkin değer artış payı ve katılma alacağı isteminin miktarı ve davalı erkeğin mal kaçırma iddiasıyla yaptığı satış işleminin katılma alacağına etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının ziynet eşyaları ve babasından aldığı para ile taşınmazın edinilmesine katkı sağladığı, davalı erkeğin ise boşanma davası açılmadan kısa süre önce aracı satarak mal kaçırma kastıyla hareket ettiği ve satış bedelinin akıbetini ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1409 E., 2023/1527 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/266 E., 2023/291 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, evlilik birliği içinde edinilmiş taşınır ve taşınmaz malların olduğunu, bu malların alımında müvekkilinin de katkısının olup bankadaki birikiminin, kadının babasının gönderdiği paraların ve ziynet eşyalarının malların alımında kullanıldığını belirterek taşınır ve taşınmazlara ilişkin değer artış payı ve katılma alacağının yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 19.01.2023 havale tarihli dilekçesinde talep miktarını katılma alacağı yönünden 323.446,39 TL' ye, değer artış payı yönünden 280.362,16 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, tarafların boşanma dosyalarının derdest olduğunu, daha önce Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/560 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtıklarını, davacının bu dosya ile mal rejiminden kaynaklanan alacak talebinin bulunduğunu sonrasında karşılıklı olarak barışmaları neticesinde feragat edildiğini, dosyanın kesinleştiğini, ilgili dosyada davacı tarafından babasının kendisine verdiği para miktarı ile iş bu dosyada belirtilen miktarın aynı olmadığını, davacının iddialarının birbiriyle çeliştiğini, alınan taşınır ve taşınmazların tamamının davacının ziynet ve birikimleri sebebiyle alınmadığını, müvekkilinin çekmiş olduğu mevcut kredilerin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davalı tarafından satış ve ipotek sebebine bağlı olarak 2016 tarihinde edinildiği, taşınmaz için çekilen kredinin 62 aylık taksitinin evlilik birliği içerisinde mal rejiminin geçerli olduğu dönemde ödendiği, davacının ziynetleri ile taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu ileri sürdüğü, ziynetlerin taşınmazın alımında kullanıldığı, ziynetlerin katkı tarihindeki değerinin alınan raporla tespit edildiği, taşınmazın alındığı gün davacının babası tarafından davacının hesabına yapılan 14.795,00 TL tutarındaki havale ile davalının ikrarı ile sabit olduğu üzere davacının babasının miras payı olarak davacıya verdiği 23.000,00 TL'nin değer artış alacağı kapsamında değerlendirildiği, taşınmazın alımında davalının hesaplarında biriken meblağ ve maaşına ek olarak davacının babasının verdiği para ile peşinatın yatırıldığı, tarafların taşınmazın alımına kişisel malları ile yaptıkları katkı oranları belirlenip yapılan keşif neticesinde taşınmazın belirlenen güncel değeri üzerinden bu oranlar dikkate alınarak davacının değer artış payı alacağı ve katılma alacağı belirlenmiş, dava konusu aracın davalı tarafından 12.11.2019 tarihinde edinildiği, 22.09.2020 tarihinde ise satıldığı, eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirlerin eklenecek değerler olarak hesaplamada dikkate alınabileceği, dosya kapsamı ve davalının hesap hareketleri incelendiğinde davalının hesaplarına aracın satım bedelinin aktarılmamış olduğu, taraflar arasında 27.09.2019 tarihinde açılmış olan boşanma davasına ilişkin Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2019 tarihli 2019/560 E., 2019/695 K. sayılı ilamı ile her iki davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, yapılan satış işleminin karar tarihinden kısa süre önce gerçekleştiği, davalının araç bedelini ihtiyaçlara harcadığına ilişkin somut bir delil ibraz edemediğinin anlaşılması karşısında dava konusu aracın bedelinin tasfiyede eklenecek değer olarak dikkate alınması gerektiği ve hesap bilirkişisi raporunda bu doğrultuda yapılan hesaplama dikkate alınarak dava konusu taşınmaz ve araca yönelik katılma alacağı talebi yönünden davanın kabulü toplam 323.446,39 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının davasının dava konusu taşınmaza yönelik değer artış payı alacağı talebi yönünden kabulü ile 280.362,16 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu aracın evlilik birliği devam ederken satıldığını, davacının aracı kötü niyetli olarak yani davacının alacağını azaltmak amacıyla devrettiğinin ispatlanmadığını, buna rağmen davacının araç yönünden katılma alacağının hesaplanmasının doğru olmadığını, bir an için davalının aracı kötüniyetli devrettiği kabul edilse bile aracın devir tarihindeki değerinin esas alınması gerektiğini, kadına takılan 7 adet çeyrek altının kadına özgülendiğinin belli olmadığını, yine diğer ziynetlerin sayısının ve niteliklerinin tanık beyanları ile ispat edilemediğini, yine davacının bunlarla taşınmaz alımına katkıda bulunduğunun ispat edilemediğini, davacının hem araç hem de taşınmaz alımına katkıda bulunduğunu iddia edip, hangisine ne kadar miktarda katkıdan bulunduğunu açıkça beyan etmediğini, davacının babasının katkıda bulunduğunu beyan ettiği kısmın daha önceki davalardaki dilekçeler ile çelişkili olduğunu, davacının babası tarafında ödenen 14.000,00 TL'nin kendisine iade edildiğini, buna dair dekontu sunmalarına rağmen dikkate alınmadığını ileri sürerek; davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davalı tarafından satış ve ipotek sebebine bağlı olarak 2016 tarihinde edinildiği, taşınmaz için çekilen kredinin 62 aylık taksitinin evlilik birliği içerisinde mal rejiminin geçerli olduğu dönemde ödendiği, davacının ziynetleri ile babasından miras payına istinaden aldığı paralarla taşınmazın alımına katkıda bulunduğu, davacının taşınmazda ziynetleri ve babası tarafından miras payına istinaden yapılan ödemeler dolayısıyla değer artış payı alacağının olduğu, ayrıca katılma alacağının bulunduğu, dava konusu aracın davalı tarafından 12.11.2019 tarihinde edinildiği, 22.09.2020 tarihinde dava açılmadan önce satıldığı, eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler eklenecek değerler olarak hesaplamada dikkate alınacağı, davalı aracı boşanma davası açılmadan 6 ay önce sattığından ve davalı da satış bedelini ihtiyaçlara harcadığını ispat edemediğinden davacının evlilik birliği içinde alınan araçta katılma alacağının olduğu, davanın kabul edilmesinde ve belirlenen miktarda herhangi bir hata olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...