Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8834 E. 2024/2420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadının, erkeğe ait ziynet eşyaları ve edinilmiş mallara katılma alacağı taleplerine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin ziynet eşyalarının davalıda kaldığının ispatlandığı, ancak aracın davalı tarafından kız kardeşine devredilmesi ile mal rejiminin sona ermesi arasında uzun bir süre bulunması ve davalının kötü niyetli olduğuna dair delil olmaması sebebiyle katılma alacağı talebinin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1412 E., 2023/1466 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/907 E., 2023/212 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, katılma alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde müvekkiline 9 adet 22 ayar 21 gram ağırlığında adana burması bilezik, saat ve küpesi ile birlikte 1 adet altın set, 84 gram 22 ayar ağırlığında künyeden oluşan takıların ziynet olarak takıldığını, ayrıca düğün merasiminde 5.000,00 TL nakit para ve 58 adet çeyrek altının müvekkiline takıldığını, bu ziynetler dışında müvekkiline eşi tarafından doğum günü hediyesi olarak osmanlı tuğrası taşıyan kolye ve tektaş yüzük alınarak hediye edildiğini, bunun da davalıda kaldığını, ayrıca tarafların evlilikleri devam etmekte iken 2006 yılından önce ... plakalı ... marka bir otomobil aldıklarını, ... marka aracı 1 yıl kullandıktan sonra satıp ... plakalı ... marka otomobil aldıklarını, bu aracı da bir süre kullandıktarı sonra ... plakalı ...marka araç edindiklerini, bu aracı da 1-2 yıl kullandıktan sonra nihayet son olarak 2015 yılında ... plakalı bir ... marka araç alındığını, alınan tüm bu alınan arabaların ve son ... marka otomobilin davalı adına trafiğe kayıtlı olduğunu, en son alınan aracın alındıktan 1 ay sonra davalı tarafından muvazaalı ve müvekkilinden kaçırmak maksadıyla davalının kız kardeşine satıldığını, trafik kayıtları ve sigorta kayıtları celp edildiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, evlilik içerisinde edinilen araç ve araçlar sebebiyle evliliğin sona ermesiyle müvekkilinin mal rejiminden kaynaklı alacaklarının doğduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ziynet ve takılardan dolayı 10.000,00 TL, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı 10.000,00 TL alacağın yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 16.01.2023 havale tarihli dilekçesinde talep miktarını ziynet alacağı yönünden 308.704,00 TL' ye, katılma alacağı yönünden 60.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının evden ayrılirken tüm kişisel eşyalarını yanında götürdüğünü, davalıda kalan bir ziynet eşyası bulunmadığını, bunun aksini ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının araçlara yönelik taleplerinin haksız olduğunu, araçların bir kısmının davacının babası ve kardeşinin şirketinin kullanımında olan fakat işyerinin takipli borçları nedeniyle şirket adına değil, damatları olan müvekkilinin adına tescil edildiğini, fakat davacının babası ve kardeşi tarafından ticari işlerde kullanılmış araçlar olduğunu, bu nedenle bu araçlardan dolayı davacının mal rejiminden kaynaklı hiçbir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının dava konusu ettiği 9 adet bileziğin, bir adet set takımının, 58 adet çeyrek altının, 1 adet saatin, bir adet tuğralı kolyenin davalı tarafta kaldığını ve bir daha da kendisine geri iade edilmediğini ispat ettiği, ancak dava konusu ettiği 1 adet tek taş yüzük açısından davasını ispat edemediği gerekçesiyle davacının ziynet eşyalarına ilişkin davasının kısmen kabulü ile, her biri 22 ayar, 21 gram olan 9 adet bileziğin, 22 ayar 150 gram olan bir adet set takımının, 58 adet çeyrek altının, 1 adet saatin, 14 ayar 15 gram olan bir adet tuğralı kolyenin, bedeli olan 306.584,00 TL nin, 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, 296.584,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 16.01.2023 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ... plakalı ... Corolla marka aracın davalı erkek tarafından 11.10.2016 tarihinde satın alındığı, 28.12.2016 tarihinde de İsmi Ç. isimli şahsa devrettiği, taraflar arasındaki mal rejiminin ise 24.06.2019 tarihinde sona erdiği, davalının aracı devrettiği tarih ile mal rejiminin sona erdiği tarih arasında yaklaşık iki buçuk yıl gibi bir süre olduğu, dosya kapsamında, davalının bu aracı katılma alacağını azaltmak kastıyla devrettiğine ilişkin bir delil mevcut olmadığı, davacının bu araçtan dolayı katılma alacağının olmayacağı gerekçesiyle davacının mal rejimine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mal rejimine yönelik talebin reddi yönünden kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu olan araç alındıktan kısa bir süre sonra kız kardeşi olan ve davanın ihbar edildiği İsmi Ç.'ye devir yapıldığını, Mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, davacının araç sebebiyle katılma alacağının olduğunu ileri sürerek; reddedilen katılma alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, birbirinden bağımsız iki davanın birlikte açılıp karara bağlanamayacağını, davacının ziynet alacağına ilişkin davasını belirsiz alacak davası şeklinde açmasında hukuki yararın bulunmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını somut delillerle ispatlayamadığını, çeyiz senedindeki ziynetlerin değerinin ve ne kadar takı takıldığının belirtilmediğini, çeyiz senedinin nikahtan önce düzenlenmesi nedeni ile hukuki geçerliliğinin bulunmadığını ziynet eşyalarının kadın tarafından kuyumcuya emanet bırakıldığını, tanıkların dinlenmediğini ileri sürerek; kabul edilen ziynet alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile ziynet eşyaları yönünden davanın kısmen kabulüne, araç yönünden davacının katılma alacağı talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla araca ilişkin katılma alacağının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kabul edilen ziynet alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynet ve katılma alacağı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi, 236 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...