Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8838 E. 2024/2967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında nafaka, tazminat miktarları ve kişisel ilişki süresinin tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, çocuğun reşit olması da gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1749 E., 2023/1785 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/38 E., 2023/467 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu, kadının babasından para istemesi için baskı yaptığını, psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesine karşın süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ortak konuta gelmediği, çocukları ile ilgilenmediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın tazminat ve nafakaların miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların koşallarının oluşmadığını, çocuk ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, kişisel ilişki süresinin az olduğunu, reddedilen yönden vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tazminat ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki süresi ile vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafaka miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, e fer'i taleplerin bir kısmının kabulüne karar verilmesi halinde davalı lehine reddedilen kısım yönünden vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun ergin olduğu tarihe kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına; davalı erkek vekilin tüm, davacı kadın vekilinin itiraza konu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresinin az olduğunu, çocuk ve kadın yararına hükmedilen tedbir ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafaka miktarı ile tazminat miktarlarının çok olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, nafaka ve tazminat miktarları ile kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı ile vekâlet ücretinin verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle 2005 doğumlu ortak çocuk Nuran'ın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.